İran'ın Türkiye'deki casusluk oyunları hayrete düşürecek türden!

Karşı Gazetesi yazarı Emre Erciş, Selam Tevhid Kudüs Terör Örgütüyle ilgili bilinmeyenlere dair çarpıcı açıklamalarda bulunduğu yazı dizisine bugün beşinci bölümüyle devam etti.

İran'ın Türkiye'deki casusluk oyunları hayrete düşürecek türden!

İran'ın Ortadoğu’daki tek hâkim güç olmak amacıyla, Türkiye üzerinde oynadığı kirli oyunların maşası olan Selam Tevhid Terör Örgütü'yle ilgili Karşı gazetesindeki yazı dizisinin yeni bölümünde yine çarpıcı bilgilere yer verildi. 

EMNİYET'İ HAREKETE GEÇİREN OLAY

İran bağlantılı istihbarat ve keşif hücresinin ABD Başkonsolosluğu karşısında bir daire kiralıyarak muhtemel eylem, tespit ve gözetleme çalışması yapma planları soruşturmayı yürüten polisinde dikkatini çekince, emniyet takibi daha da derinleştirdi ve çok önemli belgelere ulaştığı ifade edildi.

TÜRKİYE’NİN ASKERİ, STRATEJİK DONANIMLARI İLE İLGİLİ YAYGIN BİR HABER ALMA AĞI KURDU

İran'ın, Selam Tevhid Kudüs Ordusu adı altında yapılandırdığı ve istihbarat alanında kullandığı şahıslar ile Türkiye’yi uluslararası alanda itibarsızlaştıracak diplomatik eylemlerin yanı sıra, Türkiye’nin askeri, stratejik donanımları ile ilgili de yaygın bir haber alma ağı kurduğu anlatıldı.

STRATEJİK BİLGİLERİ DEVLET KADROLARINA SIZDIRDIĞI ELEMANLARLA ÖĞRENDİ

Türkiye’nin stratejik bilgilerini gerek devlet kadrolarına sızdırdığı elemanlarıyla, gerekse çeyrek asırdır kullandığı ajan hücreleriyle temin ettiği ifade öğrenildi.

POLİS TAKİBİNE TAKILMAMAK İÇİN METROBÜSÜN 8 FARKLI DURAĞINDA İNİP TEKRAR BİNDİ

Ayrıca Hüseyin Avni Yazıcıoğlu ve Ghafari örgütsel buluşması öncesinde Yazıcıoğlu’nun, buluşma noktasına gelmeden telefonunu kapattığı, buluşacağı duraktan önce metrobüsün 8 farklı durağında inip tekrar binerek muhtemel takibi atlatmaya çalıştığı polis tarafından yapılan fiziki takip esnasında tespit edildiği belirtildi.


"İran, Türkiye’yi uluslar arası arenada yalnızlaştırarak Ortadoğu’daki tek hâkim güç olmak amacıyla, çeşitli ülkelerin elçiliklerine yönelik eylem planları hazırladı. Hazırlanan bu eylem planları dahilinde istihbarat ve keşif faaliyetlerini Selam Tevhid Kudüs Ordusu’na yaptırırken, kanlı eylemlerinde Selam Tevhid Kudüs Ordusu ve Hizbullah gibi terör örgütlerini taşeron olarak kullanıyordu.

Karısı Kamile Yazıcıoğlu tarafından İran ajanı olmak ile suçlanan Hüseyin Avni Yazıcıoğlu’na ait dökümanlar arasında  bir çok önemli belge bulunuyordu. Polisin ele geçirdiği dökümanlarda,İran ajanı olduğu iddia edilen Hüseyin Avni Yazıcıoğlu ve birlikte hareket ettiği hücresinin, İstanbul İstinye’deki ABD Büyükelçiliği’ne yönelik bir hafta boyunca detaylı bir keşif çalışması yaptıkları ortaya çıktı.



Hüseyin Avni Yazıcıoğlu’na ait olan ve 2011-762 nolu soruşturma dosyasında yeraldığı iddia edilen el yazısı istihbarat ve keşif çalışması raporlarından birtanesi.

Polisin ele geçirdiği bu belgelerde, ABD Büyükelçiliği’ne yönelik yapılan keşif ve istihbarat çalışmaları tüm detayları ile yer almaktaydı.Yedi maddelik istihbarat çalışması ve sonuç değerlendirmesi bulunan o çalışma raporu,soruşturma dosyasına şu şekilde yansıdı: 

1- Ana giriş kapısı 50 m. Mesafeden tam olarak görülüyor.Üç katlı bir ev’in orta katı kiralıktı.(800 TL). Buradan her türlü Foto,film,gözlem yapılabilir. Buradan ev kiralanabilmesi için bir doğallık olmalı.(İş,dükkan,talebe vs.) 

2- Köşede bir cami var. 1.Maddede bahsedilen ev ile karşı karşıya bulunuyor.Caminin minaresi de bu iş için kullanılabilir. Minareden foto ve film çekimi yapılabilir. Burada dikkat çeken caminin tuvaleti önünde sürekli duran iki kişi. Bunlar saf/özürlü gibi görünüyorlar ve tuvaletin anahtarlarıda bu kişilerde duruyor.Her geçişimizde orada bulunuyorlardı.Sadece yağmurlu olan bir günde yerlerinde yoktular. Bu kişiler biraz şüpheli bulundu. 

3- Ana kapıyı direk görmeyen ancak sokakta bulunan boş bir dükkan var. Daha önce börekçi olarak açılmış ve kapanmış. Burası iş yeri olarak kiralanabilir ve çevrede ev kiralam için de doğallık oluşturulabilir. 

4- Ana kapının tam karşısında 7 adet cafe türü iş yeri/dükkan var.Buralarda kısa süreli (bir saat gibi) oturulabilir. Yine burada iş yeri kiralanabilir.  

5- Buradan aşağı doğru giden sokak 20-30 m. Sonra çıkmaz sokak oluyor. Burada polis kulübesi ve otoları var. Ve görülebilen ikinci giriş kapısı burası. Sokağın solunda gece kondular var. Burada ok ile işaret edilen yerlerde kiralanıcak evler ile giriş çıkış yapan araçlar hakkında bilgi edinilebilir.

6- Bu ev tam duvara bakıyor.Arka tarafıda yola bakıyor. Ana binanın giriş kapısı ile karşı karşıya bulunuyor. Mesafe 40-50 m.Giriş katın kirası 900 TL, üst katın kirası 1300 TL. 

7- Poligon caddesi iş yerlerinin olduğu bir ana cadde. Burası ikinci kapıya ve villara gitmek için yoğun olarak kullanılıyor. 

Sonuç: Yapılan bir haftalık gözlem neticesinde bu çevrede ev ve iş yerleri kiralanarak gözlem yapılabileceği kanaati oluşmuştur. Buraya villalardan bir giriş çıkış olabilirmi diye bir düşünce oluştu.Bu çevrede kurye iş yeri açılabilir. Seyyar satıcılık yapılabilir vs.vs. 



Hüseyin Avni Yazıcıoğluna ait olan ve 2011-762 soruşturma dosyasında yeraldığı iddia edilen İstanbul İstinye ABD Büyükelçiliği hakkında hazırlanan rapor.

İran bağlantılı istihbarat ve keşif hücresinin ABD Başkonsolosluğu karşısında bir daire kiralıyarak olası eylem, tesbit ve gözetleme çalışması yapma planları soruşturmayı yürüten polisinde dikkatini çekince, emniyet takibi daha da derinleştirdi ve çok önemli belgelere ulaştı.

Hüseyin Avni Yazıcıoğlu hazırladığı raporda, hücresinde faaliyet gösteren Selçuk Çetin hakkında “07 Ekim 2010’da, İstinye’deki programa katkı sağlamak için gönderildi. Oraya arkadaşından emanet aldığı araçla gitti. 11 Ekim 2010’da İstinye’ye... den bağımsız olarak gitti. Emlakçılardan kiralama bilgileri edindi” bilgisini kayıt altına aldı. 



Hüseyin Avni Yazıcıoğlu tarafından Selçuk Çetin hakkında hazırlanan ve 2011-762 nolu soruşturma dosyasında yeraldığı iddia edilen rapor

Yazıcıoğlu tarafından hazırlanan bu raporda, yine aynı hücre elemanı Engin Bilgin hakkında ise,şu bilgiler belirtiliyordu.

“06 Ekim 2010’da,E ve H İstinye bölgesinde bir tanıma çalışması yaptılar. Belediye’de çalışan birisinden emanet alınan araçla gidildi.08 Ekim 2010’da, E. Bir önceki günün devamı olan İstinye çalışmasına devam etti. Araç olarak belediye’ye ait bir araç kullanıldı” 



Hüseyin Avni Yazıcıoğlu tarafından Engin Bilgin hakkında  hazırlanan ve 2011-762 nolu soruşturma dosyasında yeraldığı iddia edilen rapor

Emniyet personelinin konuyla ilgili yaptığı araştırma ve çalışmalarda İran ajanı oldukları iddia edilen şahısların telefonlarının,Hüseyin Avni Yazıcıoğlu’nun raporunda belirttiği 06-08 Ekim ile 07-11 Ekim 2010 tarihlerinde, İstinye’deki ABD Başkonsolosluğu çevresinde kullanıldığı anlaşıldı.



ABD İstanbul İstinye Başkonsolosluğu çevresinde yapılması planlanan keşif ve istihbarat çalışmaları amacı ile kiralanmak istenilen ev ve iş yerleri.

İran,Selam Tevhid Kudüs Ordusu adı altında yapılandırdığı ve istihbarat alanında kullandığı bu şahıslar ile Türkiye’yi uluslararası alanda itibarsızlaştıracak diplomatik eylemlerin yanı sıra, Türkiye’nin askeri, stratejik donanımları ile ilgili de yaygın bir haber alma ağı kurmuştu.

Türkiye’nin stratejik bilgilerini gerek devlet kadrolarına sızdırdığı elemanlarıyla, gerekse çeyrek asırdır kullandığı ajan hücreleriyle temin etmekteydi. 

Selam Tevhid Kudüs Ordusu’na yönelik ikinci soruşturmanın başlamasına neden olan Kamile Yazıcıoğlu, 04 Mart 2011 tarihinde verdiği ifadesinde, kocası Hüseyin Avni Yazıcıoğlu’nun (ifade tarihinden) 4 ay önce Halkalı’daki Nüklüer Araştırma Enstitüsünün krokisini çizdiğini ve bölgenin etrafını dolaşıp haritaya bazı notlar aldığını belirtmişti. 



İddia’ya göre, Hüseyin Avni Yazıcıoğlu ve ajan hücresi, İstanbul Küçükçekmece’deki Nüklüer Araştırma Merkezi’nin keşfini yaparak elde ettikleri bilgileri İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’ne teslim etti.

Soruşturmayı yürüten İstanbul emniyeti diplomatik temsilciler ve stratejik hedeflere yönelik İran’ın ajan faaliyetlerinin önüne geçmek için bütün birimlerini harekete geçirerek uyardı.

İstanbul Emniyetinin hazırladığı o raporda şu bilgiler yer aldı:

“Küçükçekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim merkezi, Amerika Birleşik Devletleri(ABD) ve İsrail Başkonsolosluğu hakkında istihbarat toplama çalışması içerisinde olduklarına dair bilgiler elde edilmiştir.

Bu bağlamda adı geçen yerlere yönelik her hangi bir müessif olayın yaşanmaması için mevcut güvenlik tedbirlerinin yeniden gözden geçirilmesini, gizliliğe riayet edilerek,bilmesi gerekenler kuralı gereğince personelin uyarılarak gerekli güvenlik tedbirlerinin aldırılmasını, her hangi bir aksaklığa sebebiyet verilmemesini talep ederiz.”



İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından,diplomatik temsilciler ve stratejik hedeflere yönelik İran’ın ajan faaliyetleri doğrultusunda hazırlandığı iddia edilen rapor. 

Kocasının İran ajanı olduğunu öne süren ve kocası hakkında tüm detayları polise anlatan Kamile Yazıcıoğlu’nun, polise teslim ettiği belgeler doğrultusunda başlatılan soruşturma sonucunda Hüseyin Avni Yazıcıoğlu’nun İstanbul İstinye ABD Başkonsolosluğu ve Küçükçekmece Halkalı’da bulunan Nükleer Araştırma ve Eğitim merkezine yönelik keşif ve istihbarat çalışmalarını ortaya çıkaran emniyet güçleri, elde ettikleri bilgiler dahilinde şahıslar üzerinde hem teknik hem de fiziki takip başlattı.

Selam Tevhid Kudüs Ordusu üyesi ve İran ajanı olmakla suçlanan Hüseyin Avni Yazıcıoğlu’nun karısı tarafından emniyete teslim edilen gizli el yazısı notlarındaKayıp ay’ın 15’i, 2011 - 13:00 Okmeydanı metrobüs, bende bir el gazete, bir el mavi dosya” İbaresi olduğunu gören emniyet görevlileri, şifreli notun örgütsel buluşma olduğunu düşünerek çalışmalara başladı. 



Buluşma için Okmeydanı SSK Metrobüs durağını seçen Hüseyin Avni Yazıcıoğlu, 15 Ekim 2011 günü İran Devrim Muhafızları Ordusu görevlisi Naser Ghafari ile yan yana geldi. Soruşturmayı yürüten polisin gizli kamerası ile bu buluşma kayıt altına alındı.

İşte Polis’in gizli kamerasına yansıyan o buluşma görüntüleri:



Hüseyin Avni Yazıcıoğluna ait olan ve 2011-762 nolu soruşturma dosyasında yeraldığı iddia edilen el yazısı şifreli buluşma notu.

Hüseyin Avni Yazıcıoğlu ve Ghafari örgütsel buluşması öncesinde Yazıcıoğlu’nun,buluşma noktasına gelmeden telefonunu kapattığı, buluşacağı duraktan önce metrobüsün 8 farklı durağında inip tekrar binerek olası takibi atlatmaya çalıştığı polis tarafından yapılan fiziki takip esnasında tespit edildi.

Ghafari’nin ise,buluşmanın güvenliği için gözcü (kontra takipçi) kullandığı belirlendi. Buluşma noktası olan Okmeydanı SSK Metrobüs durağına ilk olarak saat 13:00’de İran Devrim Muhafızları Ordusu sorumlusu Naser Ghafari ve gözcüsü geldi. Gözcü takip altında olmadıklarını ve buluşma için uygun ortamın hazır olduğunu Ghafari’ye söyledi.



2011-762 nolu soruşturma dosyasında yeralan ve polis tarafından fiziki takip yapılarak elde edildiği iddia edilen görüntüler

Kısa bir süre gözcü ve Ghafari arasında gerçekleşen görüşmenin ardından gözcü buluşma noktasından tekrar metrobüs’e binerek uzaklaştı. Gözcüsü buluşma yerinden ayrılan Ghafari bir süre daha durağın tenhalaşmasını bekledi. 



2011-762 nolu soruşturma dosyasında yeralan ve polis tarafından fiziki takip yapılarak elde edilen görüntüler.

Her şey yolunda gitti ve saat 13:06:16’da İran Devrim Muhafızları Ordusu sorumlusu Ghafari ile eşi tarafından İran ajanı olmak ile suçlanan Hüseyin Avni Yazıcıoğlu buluşması gerçekleşti. Görüşme yaklaşık 8 dakika sürdü. Daha sonra Yazıcıoğlu ve Ghafari birlikte metrobüse bindi.



Buluşma yerinden sorunsuz bir şekilde uzaklaşan Selam Tevhid Kudüs Ordusu üyesi Hüseyin Avni Yazıcıoğlu, yanında getirdiği “mavi renkli” dosyayı birlikte metrobüse bindiği İran ajanı olduğu iddia edilen Ghafari’ye teslim etti. 



Emniyet güçleri tarafından,Selam Tevhid Kudüs Ordusu soruşturması kapsamında fiziki takibi yapılan ve İran ajanları ile bağlantısı olduğu yönündeki iddiaları güçlendiren delillere ulaşıldıkça Yazıcıoğlu’na yönelik takip de derinleşmeye başladı.

Fiziki takiple birlikte Yazıcıoğlu’nun birçok telefon görüşmesi ve ortam dinlemeleri kayıt altına alındı. Belli aralıklarla yapılan dinlemelerde çok ilginç bilgilere ve detaylara rastlanırken, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik önemli bilgilerinde, Yazıcıoğlu tarafından farkında olmadan soruşturmayı yürüten Emniyet güçlerine sızdırıldığı iddia edildi.

Hüseyin Avni Yazıcıoğlu’nun emniyete sızdırdığı ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın İran ajanı olduğu iddialarına dayanak olan o bilgileri ( ‘Kim bu Metin Fidan’ Yazı dizisinde) paylaşacağız."

<< Önceki Haber İran'ın Türkiye'deki casusluk oyunları hayrete düşürecek... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER