Hocaefendi’nin dünyasında Ramazan'ın nasıl yaşandığını anlattılar

Mehtap Televizyonunda dün akşam yayınlanan Algılar ve Gerçekler programında Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan ve İlahiyatçı Ö. Faruk Şentürk, Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili oluşturulmaya çalışılan “Mâlikânelerde yaşayan ve dünyalık peşinde koşan bir insan” algısı mercek altına alındı.

Hocaefendi’nin dünyasında Ramazan'ın nasıl yaşandığını anlattılar

Mehtap Televizyonunda dün akşam yayınlanan Algılar ve Gerçekler programında  Hocaefendi’nin dünyasında Ramazan’ın nasıl yaşandığından hareketle,  onun Rıza-ı İlahi’yi hedefleyen, Kur’an, Sünnet ve Sahabe çizgisine bağlı bir “Mâneviyat Rehberi” olduğu talebelerinin şahitliğiyle ortaya konuldu.  
 
“HOCAEFENDİ, SAHABENİN HAYATININ GÜNÜMÜZDE DE YAŞANABİLECEĞİNİ GÖSTERDİ”

Cuma akşamı 22:35’te Mehtap TV’de canlı olarak yayınlanan Algılar ve Gerçeklerde,  talebelerinden Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan, Hocaefendi’nin bütün hayatının göz önünde geçtiğini, milletin onu tanıdığını, Edirne’de Üç şerefeli camide, iki metrekarelik bir pencerede kaldığı yıllarda mum ışığında kitap okuduğunu, cemaatten bazılarının buna gönlünün razı olmayıp oraya elektirik çektiğini, ama Hocaefendi’nin milletin hakkına girmemek için onu söktürttüğünü söyledi.  Ergun Çapan, Hocaefendi’nin İzmirde’de 5 sene boyunca tahta kulubede yaşadığını herkesin bildiğini, bugün bu ülkede pek çok insanın Allah (C.C.) ve Peygamber (S.A.S) sevgisini Hocaefendi’den gördüğünü, Sahabe’yi onunla tanıdığını vurguladı. İlahiyatçı Ömer F. Şentürk ise Sahabenin o Asr-ı Saadet’te yaşadığı hayatın bir ütopya olarak kalmadığını, günümüzde de öyle bir hayatın yaşanabileceğini Hocaefendi’nin gösterdiğini ifade etti. 

Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan; Hocaefendi’nin insanlara Allah yolunda hizmet etme şuûru veren, hayatının gayesini Rızay-ı İlahiye kilitleyen, Hicreti kitaplardan pratik hayata taşıyan, Allah yolunda vermeyi, Müslümanlığın esasının almak değil vermek olduğunu kendi hayatıyla ortaya koyan bir insan olduğunu belirtti. 

“DAHA ÖNCE HOCAEFENDİYİ GÖKLERE ÇIKARANLAR, YANLIŞLARINA DESTEK BULAMAYINCA TÜRKİYE’DE ÂLİM PROFİLİNİ DE YERLE BİR ETTİLER”

Programda  Ergun Çapan, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin farz, sünnet, vacib ve müstehapları milimi milimine yaşayan bir insan olduğu, daha önce Hocaefendi’yi göklere çıkaran insanların, kendi işlerine gelmeyince, yanlışlarına destek bulamayınca, gösterilen tavırla Türkiye’de alim profilinin yerle bir edildiğini, siyasetin ülkede geldiği son nokta itibariyle dini de dünyayı da ben bilirim havasında olduğunu, maalesef icraatlarına destek de bulduğunu söyledi. 

Kur’an ayetleriyle Bakara-Makara denilerek alay edilirken, bir İslâm alimine sahte peygamber denirken akademisyenlerin ve ulemanın sessiz kalmasını da eleştirdi. Bu gibi olayların geçmişte de yaşandığını ancak böyle bir linç kampanyasının tarihte görülmediğini belirtti. 

“FETHULLAH GÜLEN’E GÖRE RAMAZAN, ZAMANIN ALTIN DİLİMİ… “ 

Algılar ve Gerçekler’de Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Ramazan’a “Zamanın Alın Dilimi” dediği, ve ona göre değerlendirilmesi gerektiğini, orucun, iftarın, sahurun, teravihin insanı Allah’a yaklaştırmada her birinin ayrı hususiyetlerinin olduğunu söylediği ifade edildi.   

ŞEKER HASTASI OLDUĞU HALDE “BEN ORUÇ TUTMAZSAM YAŞAYAMAM” DİYOR

Talebelerinden Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan; Hocaefendi’nin şeker hastası olduğu halde Ramazanda “ben oruç tutmazsam yaşayamam” diyen ve her gün talebeleriyle birlikte 2-3 saat tefsir okuyan, Ramazanı tamamıyla Kur’an ve ibadete ayıran bir insan olduğunu belirtti.   
“HOCAEFENDİ SÜNNETLERİ VE TEHECCÜDÜ HATİMLE KILDIĞI GİBİ, TERAVİHİ DE EN AZ ÜÇ HATİMLE KILIYOR” 

Ergun Çapan, Hocaefendi’nin Ramazan dışında da vakit namazlarının sünnetlerini de, teheccüt namazlarını da Hatimle kıldığını,  Amerika’ya ziyarete giden herkesin de buna şahit olduğunu söyledi. Hocaefendi’nin belli bir zamana kadar teravihleri, yanındaki talebe ve misafirleriyle birlikte cemaatle kıldığını, bir zaman sonra teravihleri yalnız kılmaya başladığını ve en az üç hatimle teravih kıldığını söyledi.           
 
“HOCAEFENDİ VE TALEBELERİ ELMALILININ TEFSİRİNİ 20 AYRI TEFSİRLE MUKAYESELİ OKUYORLAR”

Programda Hocaefendi’nin şu anda talebeleriyle birlikte Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirini 20 ayrı tefsirle mukayeseli bir şekilde okunduğunu ve bu okumaya Fatiha suresinden başlanıp şu anda Mümtehine Suresine kadar gelindiği ve sona yaklaşıldığı ifade edildi. 

<< Önceki Haber Hocaefendi’nin dünyasında Ramazan'ın nasıl yaşandığını... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER