Bir dizi konferansa katılmak için İskandinavya'ya gelen ünlü
Sosyolog, Danimarka'da faaliyet gösteren Dialog-Forum Derneği'nin organize ettiği bir
akşam yemeğinde Danimarkalı akademisyenlerle bir araya geldi. Prof. Dr. Ebaugh burada Danimarkalı akademisyenlerin
Fethullah Gülen ile ilgili sorularını
cevapladı ve "
Gülen Hareketi" isimli kitabıyla ilgili bilgiler verdi.
11 Eylülden önce Amerikalıların
İslamiyet'le ilgili çok az bilgiye sahip olduğunu söyleyen Prof. Ebaugh bir anda bütün medyada radikal Müslümanların görülmeye başladığını hatırlattı. Halen
Houston Üniversitesinde Din Sosyolojisi dersi veren Ebaugh, Hocaefendi'nin böyle bir ortamda çıkarak yaptığı açıklamalarda terörü lanetlemesiyle İslamiyet'in farklı bir yüzünü ortaya koyduğunu belirtti. Birçok Amerikalı gibi kendisinin de ilk kez bu açıklamalarla
Fethullah Gülen adını duyduğunu söyleyen Ebaugh, daha sonra yaptığı araştırmalarla Gülen Hareketini derinlemesine inceleme fırsatı bulduğunu ifade etti.
Prof. Ebaugh bu araştırmalar sırasında hem
Türkiye'de hem de ABD başta olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde Gülen Hareketiyle ilişkili birçok kurumu ziyaret ettiğini, yüzden fazla kişiyle de birebir görüşmeler yaptığını dile getirdi. Bu görüşmeler ve araştırmalar sonrasında edindiği bilgileri "Gülen Hareketi: Kökleri Ilımlı İslam'da Olan Kentli Bir Hareketin Sosyolojik Analizi" isimli kitaba taşıdığını ifade eden Prof. Ebaugh, amacının Fethullah Gülen'i ve Gülen hareketini
batı toplumlarına tanıtmak olduğunu söyledi.
DEĞİRMENİN SUYU, HAREKETİN İÇİNDEKİ İSTİSNASIZ HERKESİN KATKIDA BULUNMASINDAN GELİYOR
Prof. Ebaugh geçtiğimiz
Mart ayında piyasaya çıkan kitabında Gülen Hareketinin
ekonomik yapısı üzerinde geniş bir şekilde duruyor. Kitabın "Water for the mill" (Değirmenin Suyu) isimli bölümünde Türkiye'de sık sık dile getirilen
"Değirmenin suyunu nereden geliyor" sorusuna cevap veren Prof. Ebaugh, Gülen Hareketi içerisinde varlıklı iş adamlarından fabrika işçilerine kadar istisnasız herkesin mali katkıda bulunduğunu kaydetti.
Sadece erkeklerin değil kadınların da katkıda bulunduğunu ifade eden Prof. Ebaugh, paylaşımın Türk-İslam kültürünün önemli bir parçası olduğunu söyledi. Kitabında bu konunun üzerinde geniş bir şekilde durduğunu hatırlatan Prof. Ebaugh, önümüzdeki dönemde Türkçeye de çevrilmesi planlanan kitabın birçok sorunun cevabı olacağını ifade etti.
ELEŞTİREN ÇOK BELGE GETİREN YOK
Amerika'nın önde gelen sosyologlarından biri olan Prof. Dr.
Helen Rose Ebaugh, Gülen Hareketi'yle ilgili araştırmalarına başladıktan sonra farklı kesimlerden Gülen'i oldukça sert bir şekilde eleştiren birçok
mektup aldığını söyledi. Birçok kişinin bu mektuplarda kendisini Gülen Hareketi'nin gerçek yüzünü bilmemekle suçladığını ifade eden Prof. Ebaugh, "Bazı kesimler Fethullah Gülen'i ve Gülen hareketini sürekli ve sert bir şekilde
eleştiriyor. Ancak o kişilerden eleştirilerini ispatlamaları yani ortaya bir
belge koymaları istendiğinde sessiz kalıyorlar. Ben kitabımın hazırlıkları esnasında eleştiri sahiplerinden, iddialarını destekleyen belgeleri bana göndermelerini istedim; ancak gönderemediler. Çünkü yok." dedi. Fethullah Gülen'in Türkiye'de uzun bir
mahkeme sürecinden geçtiğini hatırlatan Prof. Ebaugh, bu süre içerisinde kendisini suçlayanların her türlü iddiayı değerlendirdiğini; ancak Gülen'i mahkum edebilecek en ufak bir suç dahi bulamadıklarını söyledi.
OKULLAR ÇOK BÜYÜK BİR ÖNEME SAHİP
Halen Houston Üniversitesinde Din Sosyolojisi dersi veren Prof. Helen Rose Ebaugh, Gülen hareketinin dünyaya en büyük katkılarından birinin şüphesiz okullar olduğunun altını çizdi. Prof. Helen Rose, Okulların hem hareketin geleceği için hem de dünyanın geleceği açısından son derece faydalı olduğunu ifade etti.
Araştırmaları esnasında Türkiye ve Amerika'daki çeşitli eğitim kuruluşlarının yöneticileriyle görüştüğünü ifade eden Prof. Ebaugh, "Gülen okullarında eğitim gören birçok
genç, günümüzde dünyanın birçok ülkesinde görev yapıyor. Zaman ilerledikçe bu insanlar Gülen'in fikirlerini daha geniş kitlelere taşıyacaktır." dedi.
TARAFSIZLIĞIMI KORUYABİLMEK İÇİN GÜLEN İLE GÖRÜŞMEYİ DÜŞÜNMEDİM
Geçtiğimiz Mart ayında piyasaya çıkan ve önümüzdeki dönemde Türkçeye de çevrilmesi planlanan "Gülen Hareketi: Kökleri Ilımlı İslam'da Olan Kentli Bir Hareketin Sosyolojik Analizi" isimli kitabın yazarı Prof. Dr. Helen Rose Ebaugh, bu güne kadar Fethullah Gülen ile hiç görüşmediğini ifade etti. Kendisinin de Amerika'da yaşadığını hatırlatan Prof. Ebaugh, "Araştırmalarımı yaparken tarafsızlığımı koruyabilmek için kendisiyle görüşmedim." diye konuştu.
ANAYASA REFERANDUMU TÜRKİYE'Yİ AB'YE YAKLAŞTIRIR
Prof. Ebaugh, Fethullah
Gülen Hocaefendi'nin, 12 Eylül'de gerçekleştirilecek anayasa referandumuyla ilgili özel bir açıklama yaptığını ilk duyduğu zaman oldukça şaşırdığını söyledi. Ancak anayasa reformunun Türkiye için önemini anladığında Fethullah Gülen Hocaefendi'ye hak verdiğini ifade eden Prof. Ebaugh, "Normalde siyasi olayların dışında kalan Fethullah Gülen'in özel bir açıklama yapması bile anayasa reformunun ne kadar önemli olduğunu göstermeye yeter." dedi.
Anayasa reformunun Türkiye'yi
Avrupa Birliği'ne yaklaştıracağının altını çizen Prof. Ebaugh, "AB'nin Türkiye'ye hayır demesi anayasa reformunun geçmesinden sonra daha da zorlaşacaktır." dedi.