'Doğu Perinçek grubundaydım demek kalbimi sıkıştırıyor'

İşte ulusalcı hareketin dünyası ve mirası; "Ayrılanların gözü ile Maocu Aydınlık Hareketi"

'Doğu Perinçek grubundaydım demek kalbimi sıkıştırıyor'

Erkam Tufan Aytav'ın yeni kitabı "Aydınlıktan Kaçanlar", Cengiz Çandar, Şahin Alpay, Halil Berktay, Oral Çalışlar, Gülay Göktürk, Ethem Sancak ve Büşra Ersanlı ile yapılan derinlemesine söyleşilerle oluşturuldu. Bir çok çevreden tam not alan kitap, totaliter yapıların zihin dünyasına içeriden bir bakış atan Aytav, 60’lardan günümüze Türk solunun evrimi hakkında yeni bir perspektif getiriyor.  Genelde Türkiye solunu özelde ise Maocu Aydınlık Hareketinin tarihini ele alan kitap, benzersiz bir entelektüel ziyafet yaşamanıza neden olacak. 



"Yediğiniz zeytinlerin sayısına hiç karışan oldu mu? Ya da tıraş köpüğü kullandığınız için uyarıldınız mı hayatınız boyunca? Üniversiteyi bırakıp ve ailenizi terk edip gecekonduda yaşamaya başladınız mı? Veya daha Türkçe bile bilmeyen işçilere siyasi propaganda yapmakla görevlendirildiniz mi, hem de ilk beş yıl hiçbir şey anlatmadan sadece onların güvenini kazanmayı beklemeniz gerekti mi? Motorlu araca binmeniz yasaklandı mı ve tüm Anadolu’yu yayan dolaşarak köylüleri örgütlemeniz beklendi mi sizden? Çocuk sahibi olmanız yasaklandı mı peki? Ve bu yasağı koyan kişinin o süreçte kendi çocuğu olmasını bile sorgulamayacak kadar kör bir inançla bağlandınız mı bir davaya? Cebinizdeki paranın hemen tamamını partinize bağışlayıp, hamile karınızın canının çektiği kirazları alamadığınız oldu mu? Sizi burjuvalıktan kurtarmak için işportacılık yaptırdılar mı? Hiç silahlı propaganda faaliyetlerini öğrenmek için partiniz sizi yurt dışına yolladı mı? 

Tüm bunları yaptığınızı düşünün ve tüm bu fedakarlığınız neticesinde bir gün, liderinizin, partinizin hatta doğruluğuna iman ettiğiniz tüm o ideolojik varsayımlarınızın yanlışlığına kanaat getirdiğinizi... Bu tam da, günümüz Türkiye’sinin en önde gelen altı aydınının ve bir iş adamının başlarına gelen şey. Aydınlıktan Kaçanlar Cengiz Çandar, Şahin Alpay, Halil Berktay, Oral Çalışlar, Gülay Göktürk, Ethem Sancak ve Büşra Ersanlı ile yapılan derinlemesine söyleşiler sonucu Erkam Tufan Aytav’ın kıvrak kaleminden okuyucusuyla buluştu.

Bu kitapta sadece, “tutsak edilmiş akıl”ın hikâyesini okumakla kalmayacak, totaliter yapıların zihin dünyasına içeriden bir bakış atacak ve 60’lardan günümüze Türk solunun evrimi hakkında yeni bir perspektif edineceksiniz. Üstelik Doğu Perinçek ile alakalı, en yakınında bulunmuş isimlerden, kapsamlı psikolojik tahlilleri okuyacak ve günümüzdeki ulusalcı hareketin nasıl bir zihin dünyasının kurgusu ve mirası olduğunu da bu kitabın sayfaları arasında bulacaksınız.

Günümüzde kimisi kendini demokrat, kimisi sosyalist kimisi de sadece dindar Müslüman olarak tanımlayan ama istisnasız hepsi özgürlüğün ve özgürlükçülüğün yılmaz savunucuları olan bu 7 isim üzerinden, genelde Türkiye solunun özelde ise Maocu Aydınlık Hareketinin tarihini okumak, benzersiz bir entelektüel ziyafet olacak. Bu ziyafete davetlisiniz."

İŞTE O RÖPORTAJLARDAN KESİTLER; 

“Bugün, geçmişimle ilgili olarak konuşulduğunda lafın dönüp dolaşıp ‘hangi fraksiyondaydın’ sorusuna gelmesinden ödüm patlıyor. ‘Sorma şunu’ diyorum içimden. ‘Sorma gözünü seveyim. ‘Aydınlık’ cevabı verme zorunda kalmak, Doğu Perinçek grubu diyecek olmak kalbimi sıkıştırıyor.’  Cengiz Çandar

Dönekliğin bir ahlaki, bir de felsefi anlamı var. Ben ahlaki bakımdan her zaman sözüne sadık, güvenilir, dürüst, şeffaf olmaya çalıştım. Ama felsefi bakımdan bir döneğim ve dönekliğimle iftihar ediyorum. Gençtik, tecrübesizdik, bilgimiz sınırlıydı ve aramızda davaya bağlanma ruhu hayli kuvvetli idi. Tabii Türkiye'de belki İttihatçılardan beri gençler arasında böyle bir dava adamlığı ruhu yaygındır… Bu devlet, bu toplum nasıl kurtulur? Bizimki de buna bir cevaptı, belki çocukça bir cevaptı ama bir cevap…  Şahin Alpay

Çok aptalca buluyorum bütün o dönemi, aptalca buluyorum. Yani tam olarak hem olmayacak duaya âmin demek. Türkiye’yi hiç tanımamak. Hem de eğer başarılı olacak olsaydı da son derece yanlış bir şeye alet olmuş olacaktım. Yani son derece yanlış bir şeyde tuzum olacaktı. Gülay Göktürk

Doğru bulmuyordum hallerini.  Doğu Perinçek’e itaati, veya tek bir lidere bağlanarak iş yapmak bana uygun değil. Ayrıca 1970lerin sonuna doğru gördüğüm dergi ve gazeteleri farklı bir çizgi izlemeye başlamışlardı. Bana göre iş raydan çıkıyordu. Büşra Ersanlı 

Perinçek bir şekilde döndü dolaştı bir çeşit ultra Kemalizm’e geri geldi. Aydınlık gazetesinin çizgisi ortada. Sürekli olarak orduyu tekrar müdahaleye çağırıyor vesaire. 1990’ların ortalarından itibaren muazzam bir sürpriz yaparak gitti ultra Kemalist bir konuma oturdu. Ve o zaman kadar benim kendisini tanıdığım 1969 yılından daha tabi kendi Marksist geçmişi itibariyle daha öncesinden başlayarak 30 küsur yıl boyunca savunduğu şeylerin taban tabana zıddını savunuyorHalil Berktay

Şimdi kendilerini özgürlük ve eşitlik arayışının kahramanları sayıyorlar ve bundan döndün diye suçluyorlar seni, onu kabul etmiyorum. Arayıştan dönmedim ben. Benim özgürlük ve eşitlik arayışım hala sürüyor devam ediyor. Ben çok şükür şimdi İslam öğretisinde görüyorum kendimi ve aradığım değerleri.  Ethem Sancak

Tabii ideoloji bir araçtı ama ideoloji bizim ideallerimizi ezdi. Ben eşitliğe, adalete inanarak sosyalist oldum. Sonradan fark ettim ki, ideoloji benim bütün bu ideallerimi zehirleyen ve ezen bir rol oynuyor Teorinin gri yüzü hayatın yeşilliğini kurutuyor. Onun için bundan kopmak gerektiğini düşündüm ve koptum zaten. Oral Çalışlar 

<< Önceki Haber 'Doğu Perinçek grubundaydım demek kalbimi sıkıştırıyor' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER