Çok uzak değil, yakın geçmişte yaşananları tek tek sıraladı...

Samanyoluhaber.com yazarlarından Ahmet Doğan, Abdullah Gül'ün son konuşmasının ardından yakın geçmişte yaptığı herşeyi bir bir hatırlattı.

Çok uzak değil, yakın geçmişte yaşananları tek tek sıraladı...

İşte Ahmet Doğan'ın gerçekleri tekrar gözler önüne serdiği "Good Morning Mr. Abdullah Gül!" isimli çarpıcı yazısı;

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, vicdanlarını oy sandığına atmayanların dışında herkesin karşı çıktığı İç Güvenlik Paketi’ni eleştirdi.

Polise aşırı güç verilmesinin doğru olmadığını söyleyip “Yeniden gözden geçirin” dedi hükümete.

Gül, sözlerinde samimi olabilir. Uyarısı siyasette, hatta AKP içinde bile etki edebilir ama bende hiçbir tesir yapmadı.

Diğer kulağımı da yormamak için sözlerinin ilk kulağımdan bile girmesine izin vermedim.

“Abdullah Gül, işte ne güzel uyarmış hükümeti; niye kızıyorsun?” diye eleştirebilirsiniz beni.

Hatta sureten baktığınızda aslında haklısınız da ama gazetecilik sureti değil sireti okuma sanatıdır. Geçmişin verdiği dersler ve tecrübelerle, hadiselere bakmaktır.

Gül o konuşmayı yapınca zihnim birkaç ay öncesine gitti hızlıca.

Şimdilerde iç güvenlik paketini eleştiren Gül’ün, Cumhurbaşkanlığı döneminde hukuksuz kanunları nasıl imzaladığını hatırladım, konuşmasını duyunca.

MİT Kanunu’nu bir çırpıda nasıl yasalaştırdığı geldi aklıma ilk önce.

MİT’e yargı zırhı getiren, istihbarat personeline sorumsuzluk kuşağı takan, muhalefetin “faili meçhul cinayetlere sebep olacak” dediği o tasarıyı veto etmemesi geldi gözlerimin önüne.

Sonra, internete sansür getirerek Türkiye’yi 3.dünya ülkelerinin arasına düşüren paketi, gözünü kırpmadan imzalaması hafızamda canlandı.

Tüm Türkiye “İfade ve iletişim özgürlüğümüz yok ediliyor” diye feryat ederken; hükümetin eline internetin fişini çekme yetkisi veren Gül tablosu belirdi gözlerimde.

Hemen ardından, dershanelerin kapatılması kanununa vize verdiği o talihsiz günün kasvetli havası zihnimi doldurdu.

Dershanelerle üniversiteyi kazanıp okumak isteyen fakir cumhurun çocuklarına, sanayide tamircinin yolunu gösteren CUMHURbaşkanı’nı hatırladım.

Eğitimde fırsat eşitliğini yok eden, Anadolu’nun öğretmeni bile olmayan ücra köşelerinde okuyan vatan evlatlarının üniversite hayallerini tarumar eden gerçek Abdullah Gül’ün acı anısını anımsadım.

Bir imzasıyla on binlerce dershane çalışanını nasıl işsiz bıraktığını gördüm o günlerde.

Yargıyı hükümetin emrine veren Abdullah Gül’ü de unutturmadı hafızam bana.

AKP’nin HSYK’yı kendisine bağlamak için çıkardığı ve sonra Anayasa Mahkemesi’nin kısmen bozduğu o paketi, Gül’ün veto etmemesi sinema şeridi gibi geçti gözlerimin önünden.

Gül’ün, 17 Aralık’tan sonra hükümetin hırsızlığı ortaya çıkaran polisleri cezaevine atmak için kurduğu Sulh Ceza Hakimliklerine onay vermesini de hatırlamadan edemedim.

Sonunda film bitti ve acı hatıraların yorduğu zihnimle bugüne dönüp Abdullah Gül’ün iç güvenlik paketini eleştirdiği o açıklamayı bir kez daha dinledim.

Yüzümde, Gül’ün onayladığı hukuksuz kanunlardan aldığım derslerin terbiyesiyle ekşiyen kurnaz bir gülümseme belirdi.

“Polise geniş yetkiler vermeyin” demesi, insanımızı balık hafızalı sanan siyasetçilerin kendinden başka kimseyi kandıramayacağını bir kez daha öğretti bana.

Millet o uykudan çoktaaaan uyandı Sayın Abdullah Gül… Şimdiye kadar nerelerdeydiniz?

Hak, hukuk, adalet, insan hakları ve ifade özgürlüğü Cumhurbaşkanlığından emekli olduktan sonra mı geldi aklınıza?

Good morning Mr. Gül, good morning!

<< Önceki Haber Çok uzak değil, yakın geçmişte yaşananları tek tek... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER