Bilderberg İstanbul'da

Dünya'nın en gizemli toplantılarından biri olan Bilderberg Toplantıları bu yıl İstanbul'da yapılacak . Toplantıya az bir süre kalmasına rağmen Türkiye'de bununla ilgili bir haber yok.

Bilderberg İstanbul'da

Bu Haberi Bilderberg konusunda en çok yazı yazan Fehmi Koru Yeni Şafak'taki Taha Kıvanç köşesinde duyurdu. İşte 'Bilderberg' İstanbul toplantılarının perde arkası Bilderberg İstanbul'da Gazeteleri hergün elime alıp taradıktan sonra aynı tepkiyle bir kenara bırakıyorum: "Bugün de yok…" Şunun şurasında yalnızca üç gün kaldı İstanbul'da yapılacak Bilderberg toplantısına; görebildiğim kadarıyla gazetelerde pek haber çıkmadı. Bilmiyor değiller; tam tersine, bu yıl dâvetli biri katılacağını duyurdu, dünya da bizden öğrendi. Geçen yıl öyle miydi ya? Kanada'nın Ottowa kentinde yapılacak toplantıyla ilgili en ayrıntılı bilgiler neredeyse dört ay önce bizim medyaya yansımıştı. Aylar ve haftalar boyu Türk kamuoyu Bilderberg konusuyla yattı, Bilderberg konusuyla kalktı. Bir Ottowa'dan canlı yayın yapılmadığı kaldı. Kanada nere, Türkiye nere? Kanada'da yapılan Bilderberg toplantısına aşırı ilgi duyanlar, iki adım ötelerindeki bir otelde yapılacak toplantıyla neden ilgilenmezler? Bu sorunun cevabını biliyoruz: Geçen yılın toplantısına ben katılıyordum da ondan… Kim duyurduysa duyurmuştu benim de dâvetlilerden olduğumu; gidip gidemeyeceğime daha ben nihâî kararımı vermemişken, gazetelerde "Vallahi de katılacak" türü kendimle ilgili haberler okuyordum. Bir gün dayanamayıp, dâvet sahibine, "Siz gerçekten benim katılmamı istiyor musunuz?" diye sorduğumu hatırlıyorum… Ne önemli bir adammışım; bütün dert benim Bilderberg toplantısına katılmammış. İçinizde "Bilderberg de ne?" diye soracak biri olduğunu sanmıyorum; hiç değilse geçen yılın yayınlarından sonra… Bilderberg dünyanın 'en gizli' çalışan örgütlerinden biri… Her yıl dünyanın bir yerinde toplantı düzenleyerek gelişmekte olan olayları kendi aralarında konuşuyor Bilderbergçiler… Aralarında dünyanın en büyük şirketlerinin sahip ve yöneticileri olan işadamları, sanayiciler, medya baronları ile uluslararası kuruluşların en tepe görevlileri, diplomatlar, gazeteciler var; daha çok da politikacı… Kral, kraliçe, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan kaynıyor Bilderberg toplantılarında… Bu kadar güçlü insan bir araya gelip kapalı kapılar ardında toplanınca, insanların, "Kim bunlar, ne yapmak istiyorlar?" diye sorması çok doğal. Cevap aradığınızda karşınıza şöyle bir tablo çıkıyor: Henry Kissinger, Richard Perle, Paul Wolfowitz, David Rockefeller gibilerin çekirdek kadrosu içinde yer aldığı 50-60 kadar insan bunlar; bir o kadar uzman ve etkilenecek insanı da çağırıp toplanıyorlar… Önemli olan şu: Ya onlar öngörüsü çok güçlü tipler, ya da güçleri dünyayı kendi gündemleri istikametinde yoğurabilecek kadar kavi; çünkü Bilderberg toplantısında hangi konu konuşuluyorsa, müteakip aylarda o konu dünya gündemini daha fazla meşgul ediyor… 20 yıldır Bilderberg konusunu yazarım ben; zihnimin bir yerinde, "Acaba bir gün beni de dâvet ederler mi?" sorusunu da taşıyarak… Geçen yılın tezvirat rüzgârları "Gitmem demişti, gitti" cümlesini belleklere nakşetti, ama "Çağırırlarsa elbette giderim" dediğim gerçeği 17 Mayıs 2003 tarihli Hürriyet'in manşetinde duruyor… Gittim, iyi de ettim. Bilderberg oturumlarında herhangi bir olağanüstülük yok; dünya olaylarının konuşulduğu nitelikli bir seminer gibi geçiyor toplantılar... Konuşanın kimliğinin fâş edilmemesi şartıyla konuşulanların yazılabileceği kuralı da anlaşılabilir bir şey. Ancak bu kadar gizlilik, bu denli gürültü herhalde bilimsel bir seminer için değil… Adamlar toplantının yapılacağı otele kendilerini kapatıp üç gün dışarıya adım atmıyorlar. Geçen yıl Ottowa'da yapılması planlanan şehir gezisi bile güvenlik gerekçesiyle son anda iptal edilmişti. 2007 yılı Bilderberg'in çekirdek kadrosu için hayli sorunlu geçti. En önemli simalardan biri BP petrol şirketinin yöneticisi John Browne'dur Bilderberg'in; neredeyse David Rockefeller ve Henry Kissinger kadar etkilidir örgüt içinde. Yalnız BP'nin en tepe yöneticisi değildi Lord unvanına da sahip Browne, Goldman Sachs dahil pek çok şirketin de yönetim kurulu üyesiydi. Bugün ise rezillenip bir kenara atılmışlık duygusu yaşıyor Lord Browne. Tarihin en büyük emeklilik tazminatını aldı, ama hayrını göremeyecek. Teksas'taki iki rafineri patlamasıyla ilintilendi; hakkında açılmış dâvâlar yüzünden uzun yıllar hapiste yatabilir. Aynı durum Conrad Black için de söz konusu. Bir zamanlar 'dünyanın en büyük medya patronu' konumuna oynuyordu Lord unvanlı Bilderbergçi Conrad Black; bugün kendini Chicago'daki yargıçların merhametine teslim etmiş durumda. O da uzun yıllar hapis yatabilir… Paul Wolfowitz'in bir gönül macerası yüzünden Dünya Bankası başkanlığından istifa etmek zorunda kaldığı haberi zaten taze; onun hakkında da dâvâlar açılabilir… Lord Browne, Lord Black ve Paul Wolfowitz de gelecek mi İstanbul'a? Gazeteler yazacak mı? TAHA KIVANÇ- YENİ ŞAFAK
<< Önceki Haber Bilderberg İstanbul'da Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER