Adaylık için son kararını verdi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması halinde yeniden seçileceğine inandığını söyledi.

Adaylık için son kararını verdi

Cihan'a konuşan Mehmet Ali Talat,"Aday olmam halinde yeniden halkımızın beni tercih edeceğine inanıyorum." dedi. Adaylık konusunda karar verdiğini açıklayan Talat, bu ay yapılacak yoğunlaştırılmış müzakereler nedeniyle bu kararını şimdilik açıklamayacağını dile getirdi. Talat, "Kararımı verdim, diyebilirim ama bunu açıklamanın zamanı değil. Çünkü, seçim yarışını erkenden başlatmak istemiyorum." dedi. Cumhurbaşkanı Talat ile Ulusal Birlik Partisi (UBP) lideri ve Başbakan Derviş Eroğlu seçimlerde aday olmaları bekleniyor. Teamül gereği genel başkanını cumhurbaşkanlığına aday gösteren UBP parti meclisinin Eroğlu'nu aday göstermesi ihtimali yüksek. Talat'ın da UBP'nin atacağı adımdan sonra seçim yarışını başlatacağı tahmin ediliyor. TÜRKİYE İLE UYUMLU OLMAYANI KIBRIS HALKI SEÇMEZ Seçimlere üç ay gibi kısa bir süre kaldığına dikkat çeken Talat, bu üç aylık sürede yoğunlaştırılmış müzakerelerle ciddi bir ilerleme sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Talat, 11 Ocak pazartesi gününden itibaren başlayacak olan yoğunlaştırılmış görüşmelerde yönetim ve güç başlığının yanı sıra ekonomi ve AB konularında ilerleme kaydetmek istediklerini belirtti. Türk hükümetinden cumhurbaşkanlığı adaylığı için doğrudan destek istemesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Talat, böyle bir talebin Ada'daki Türkiye'nin konumuna zarar vereceğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ankara'nın bir tercihi olabileceğini ifade eden Talat, bunun seçimlere doğrudan bir müdahale anlamına gelmeyeceğinin altını çizdi. Talat, "Yolu Ankara'dan geçmeyenler Cumhurbaşkanı seçilemez. Yani Türkiye'yle uyumlu olmayan cumhurbaşkanı seçilemez." diyerek Ankara'nın Kıbrıs politikasında ki ağırlığına dikkat çekti. YENİ CUMHURBAŞKANI'NIN VİZYONU MÜZAKERELER AÇISINDAN ÖNEMLİ Seçimlerden sonra olası bir cumhurbaşkanlığı değişikliğinde müzakerelerin askıya alınmasının barış sürecine zarar verebileceğine dikkat çeken Talat, şöyle konuştu: " 'Cumhurbaşkanının değişmesi müzakereleri bitirir' şeklinde düşünmek doğru değil, ancak adayın soruna yaklaşımı ve vizyonu müzakerelerin devamı için önem taşıyor." Talat, seçilecek adayın hem Birleşmiş Milletler (BM) hem de Avrupa Birliği (AB) ile uyumlu olması gerektiğine, aksi takdirde barış sürecinde herhangi bir ilerlemenin kaydedilemeyeceğine dikkat çekti. Rum lider Hristofyas'la Kıbrıs sorununun çözümü için müzakereleri sabır ve samimiyetle sürdürdüklerini belirten Talat yaklaşık üç yıldır süren müzakerelerde kayda değer bir çok adım attıklarını belirtti.T alat devam eden müzakere sürecinde Rum tarafıyla bazı anlaşmazlıkların olduğunu fakat bu sorunu karşılıklı görüşmelerde halledeceklerini belirtti. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) gireceği gün Kıbrıs sorunu halletmiş olması gerektiğine dikkat çeken Talat, "Türkiye'nin en ciddi sorunu Kıbrıs sorunudur." dedi "BİR AN ÖNCE ÇÖZÜME GİTMEK İSTİYORUZ" Cumhurbaşkanı Talat, 2009'da öngörülen Kıbrıs sorununun çözümünün 2010'da elde edilmesi için hızlandırılmış yoğun müzakerelerde bulunacaklarını hatırlattı. Talat, 2010'nun Kıbrıs sorununun çözüldüğü yıl olmasını temenni ederek, müzakereler için hazırladıkları önerileri Rum tarafına sunup, biran önce çözüme gitmek istediklerini belirtti. Pazartesi gününden itibaren başlayacak yoğunlaştırılmış görüşmelerde yönetim ve güç paylaşımı, ekonomi ve mülkiyet konuları ele alınacak. Üç yıl süren müzakere sürecinde sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini dile getiren Talat, şunları söyledi: "Türkiye'nin bölge ve dünyadaki yürüttüğü politika olmasaydı benim olumlu rolüm olamazdı. Türkiye'deki çözüme dönük vizyon olmasaydı benim elde ettiğim başarıları mümkün olmazdı. Örneğin Annan planına evet denilmesi, dünya kamoyunda olumlu imaj oluşturulması ve yabancıların yatırım yapması gibi gelişmeler olmazdı. Türkiye ve Kıbrıs'taki vizyon birleşti. Bu gelişmeler kaydedildi." RUM HALKI FEDARASYON KONUSUNDA BİLİNÇLENDİRİLECEK Rum halkının kamuoyuna yansıdığı gibi çözümü istemediği iddialarının yanlış olduğunu belirten Talat, müzakereler doğrultusunda Rum hükümetinin halkı müzakereler hakkında bilgilendirmek için çalışmalar yürüttüğünü bildirdi. "Rum halkı çözümü istemiyor değil ama hazır değiller." yorumunu yapan Talat, Kıbrıs Türk halkının ise süreci iyi bildiğini kaydetti. Talat, "KKTC tarafı erişilebilir hedefler ortaya konulduğu zaman bence doğru bir çizgiyle yine bu çözüme 'evet' diyecektir." öngörüsünde bulundu. AB'NİN SÜRECE KARIŞMAMASI GEREKİYOR AB'nin çözüm sürecine müdahil olmasını istemeyen Talat, Rumların üye olduğu bir birliğin tarafsız davranamayacağını kaydetti. Ada'daki sorun çözülmeden Rumların AB'ye alınmasının çözüm sürecini uzattığını belirten Talat şöyle devam etti: "AB tarafsız değil, sürece karışmasını istemiyoruz. Çünkü Rumlar ile Yunanlıların üye olduğu bir birlik. Danışma içerisindeler. Sorunu çözülmeden onları AB'ye üye yapılması hayıflanılması gereken bir durumdur. Bu sorun çözülmeden onları üye yapmak büyük bir yanlıştı." Türkiye'deki limanların Rumlara açılması konusuna da değinen Talat, limanların açılmasının müzakere sonucunu olumsuz yönden etkileyeceğini savundu. Ada'daki uzlaşma konusunda AB'de destek geldiğini ancak bunun tam anlamıyla somut hale dönüşmediğini kaydeden Talat, beklentilerine yeterli cevabı alamadığını söyledi. Bu rağmen bazı konularda yeterli olmasa da adım atıldığını söyleyen Talat, KKTC ekonomisinin gelişmesi için mali yardım tüzüğü kapsamında Ada ekonomisine 259 milyon Euro yardım yapıldığını hatırlattı. 'Doğrudan ticaret' konusunun ise bekletildiğini belirten Talat, "İki şey yapılacak denildi ancak biri yapılmadı." dedi. (CİHAN)
<< Önceki Haber Adaylık için son kararını verdi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER