Yıldız ile Ersöz sık sık bir araya gelerek AK Parti'nin dağılması için yapılması gerekenler üzerinde fikir alışverişinde bulunmuşlar. Levent Ersöz, görev yaptığı süre boyunca muhalefet partisi ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya gelmiş. Kendisini ziyaret eden kişilerle güvenlik meselelerinin dışında AK Parti'nin dağılmasını konuşmuş. Toplantılarda AK Parti'yi milli noktalar, idari yapı ve hukuk konularında sıkıştırma kararları planlanmış. Görüşmelerde bazı noktalarda gerilimlerin artırılması ve Mehmet Ağar'ın ılımlı mesajlar vermesi düşünülmüş. Bu yolla da AK Partili olan birçok DYP kökenli milletvekilinin partiden ayrılması için ortam hazırlanmış. Ali Müfit Gürtuna'nın mutlaka partiden koparılması gerektiğini savunan İsmail Yıldız, "Müfit gelecekte Türkiye'deki Tayyip Erdoğan'ın pozisyonunu doldurabilecek siyasi olarak görülüyor." diyor. Konuşmalarda en dikkat çeken husus ise Yıldız'ın AK Parti'yi dağıtmak için Ağar'a yarenlik ettiğini açıklaması. "Ağar'a vatandaşı ikna edecek söylemlerde bulun." dediğini aktaran Yıldız, "Meclis içerisinde bazı vekillerin hiç değilse millî ve dinî duygularıyla bir şekilde oynayalım, oradan bir grubu angaje etmeye çalışalım." diyerek de bölünme için gerekli altyapıyı oluşturmuş. Karargâh Evleri'nde ETÖ ideolojisi öğretildi Ergenekon soruşturması kapsamında haklarında dava açılan ikisi teğmen ve 4'ü askerî okul öğrencisinin Karargâh Evleri'nde öğrencilere ETÖ ideolojisi aşıladıkları ileri sürüldü. İddianameye göre, Ergenekon sanıkları Kemal ve Neriman Aydın kardeşler, Durmuş Ali Özoğlu'na bağlı olarak Hamza Demir ve Ercüment Ovalı'nın yardımıyla Türk Silahlı Kuvvetleri ve Harp Okulları'na sızma, örgütlenme ve eleman kazanma faaliyetleriyle doğrudan yönetiyordu. Harp Okulları'na önceden yerleştirdikleri elemanlar vasıtasıyla irtibata geçtikleri askerî öğrencileri kendi evlerine veya bu amaçla kiraladıkları evlere getiriyordu. Öğrencilere Ergenekon terör örgütünün fikri ve ideolojik eğitimini veriyor, bu öğrencilerin değişik zamanlarda işlemiş oldukları suçların ve disiplin suçlarının kaldırılmasına yönelik her türlü işlemi de takip ediyorlardı. Bu amaçla oluşturdukları grubun başına Teğmen Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu görevlendirildi. Bu iki asker kendi arkadaşlarını da örgüte kazandırmak amacıyla Kemal ve Neriman Aydın'ın yanına getirdi ve tanıştırdı. Daha sonra örgüte ait gizli toplantılara katıldılar ve askerî yapının içine dahil edilen teğmen ve Harp Okulu öğrencileri havacılık, pilotluk, özel kuvvetler gibi birimlere yönlendirildi. Askerleri kızlarla kandırmışlar İddianamenin 55 numaralı sanığı Siyami Yalçın, askerî okul öğrencileriyle evinde ilgilenen Neriman Aydın ile yüz yüze ve telefonla sık sık görüşen bir isim. Siyami Yalçın'da bulunan flash bellek içinde 'Doktor ISU' rumuzlu kişinin çalışmaları anlatılıyor. Dr. ISU kızlar vasıtasıyla genç subaylara nasıl çengel attıklarını ifade ediyor. Bu bölüm de iddianameye şöyle girdi: "Bizim âşıklar işi ilerletti, evlenmek istiyormuş. Meryem ile birlikte geldiler. Evlenirlerse işinden olabileceğini, ona orada çok ihtiyacımız olduğunu söyledim. Ama bizim avucumuzda onun sayesinde çok kişiyi de tanıma fırsatı bulduk. Herkesin ihtiyaçları farklı, beni iyi bir milliyetçi olarak biliyorlar."