AB'den net mesaj: ENDİŞELİYİZ

Türkiye-AB Troykası Dışişleri Bakanları Toplantısı, Ankara'da başladı. Toplantının ardından ortak bir açıklama yapıldı.

AB'den net mesaj: ENDİŞELİYİZ

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın ev sahipliğindeki toplantıya, AB dönem başkanı Slovenya'nın Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel, sonraki dönem başkanı Fransa'nın Avrupa işlerinden sorumlu Devlet Sekreteri Jean Pierre Jouyet ve AB Komisyonunu temsilen genişlemeden sorumlu üye Olli Rehn katıldı. Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan Yararlı ve verimli görüşme yaptık. AB'ye katılım sürecini bütün boyutları ile ele aldık. Görüşlerimizi muhataplarımızla paylaştık. 2008 yılında ilk toplantıda reformlar hakkında detaylı bilgiler verdik. Bu çerçevede AB uyum doğrultusunda gerekli adımları atacağını söyledik. Siyasi kriterler açısından 2008'in başı önemli adımların atıldığı dönem oldu. Diğer yandan Türkiye'yi her alanda reformaları gerçekleştirme yönünde iradesi var. Bu husus muhataplarımız tarafından karşılık gördü. Teknik açıdan açılmaya hazır fasılların açılması önem taşımaktadır. Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci önem sahip. Küresel gelişmeler özellikle bölgemizdeki durum ilişkiyi zorunlu kılmaktadır. Ancak müzakere çerçeve belgesindeki tahütlere uyulması zorunludur. Slovenya'ın üyelik sürecimizi daha ileri götüreceğini vurguladık. Beklentilerimizi ifade ettik. Fransız dönem başkanlığının tarafsız ve yapıcı olması önem taşımaktadır. Kıbrıs sorunu ele alındı. BM zemininde kapsamlı bir çözüme ulaşmaktır. AB'nin de BM temelinde kapsamlı çözümüne destek vermesidir. Kıbrıs Rum tarafının adaya ve bölgeye barış getirecek çözüm üretmesi önemli olacaktır. Türkiye'den tek taraflı tavizler beklemenin fayda sağlanamayacağını bildirmek istiyorum. Toplantı ayrıcı KKTC AB tüzüklerinde yaşanan sorunlarını ele aldık. Bölgesel ve uluslararası konuları da ele aldık. Ortadoğu, İran, Irak ve Güney Kafkasya'daki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Terör konusunda AB'nin işbirliğine önem verdiğini söyledi. Görüşmelerimizi yapıcı ve olumlu bir havada geçti. Bir kez daha AB Troykası'na teşekkürlerimi iletiyorum. AB dönem başkanı Slovenya'nın Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel Teşekkür ediyorum. Elimdeki bu fırsatı kullanaka ev sahipliği yapanlara teşekkür ediyorum. Çok ilginç bir toplantı oldu. Pek çok konu ele alındı. Öncelikle AB Türkiye ilişkilerini görüştük. Sonra da bölgedeki sorunlara masaya yatırdık. Şuna inanıyorum ki ben Türkiye ile AB ile ilgili bir açıklama yapmamı bekliyorsunuz ama izninizle birşeyle başlamak istiyorum. Özellikle aday ülke için önemli olan bir açıklama yapmak istiyorum. Türkiye'nin AB'ye tam üye olacağına hiç şüphem yok. Reform süreci için önemli karar verildi. Bunu kaçırmamak gerekiyor. Türkiye'nin tekrar reform sürecine yoğunlaşmasını memnuniyetle karşıladık. 301 değişikliğini, vakıflar kanununda yapılan değişikliği iyi gelişmeler olarak değerlendiriyoruz. Bir endişemiz var. Şu andaki durum AK Parti'nin kapatılmasından duyduğumuz endişeyi dile getirmek istiyoruz. Birkaç gün önce Türkiye'nin ilerleme raporunun kabul edilmesinden memnuniyet duyuyorum. Bizim dönem başkanlığımız sırasında odak noktamız bu tartışmadır. 27 üye ülkenin uzlaşmaya varması konusunda oldu. Müzakerelerin ilerlemesi için çaba sarfettik. Aynı zamanda Türkiye ve AB arasındaki toplantıların düzenlenmesi konusunda 27 Mayıstaki toplantı için büyük çaba harcadık. 17 temmuzdaki toplantı için çaba sarfediyoruz.Ben Ankara'yı iyi duygularla terk ediyorum. AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn Önemli bir toplantı. Müzakereler sürüyor. Ancak tabiki hızlı olabilirdi. Bu da reformlara bağlı bir durum. 301 değişikliğinde olumlu baktık. Bunun tam olarak uygulamaya geçmesini bekliyoruz Bunun pratiğe dökülmesini bekliyoruz. Bunun ifade özgürlüğü için istiyoruz. Herkes için ifade özgürlüğü gerek. Yasal ve demokratik reformların önemini dikkat çektik. Özellikle daha geniş kapsamlı reformların yapılması gerektiğini söyledik. bunun başında yargı reformu. Türk halkı bunu hakediyor. Tarafsız ve bağımsız yargı olması gerekiyor. Bu anlamda hakimlerin savcıların eğitilmesi çok büyük öneme sahip. İkinci bir konu ise ombudsmanlık oluşturulması konusu oldu. Bu önemli bir kurum. Vatandaşlar kendi rahatsızılklarına çare bulabiliyor. Önemli kurum olacaktır. Mesela dini konular, ırk, cinsiyet konularında çare bulacaklardır. Özellikle tabiki laiklikle ilgili ve azınlık hakları ile ilgili konularda bu kuruluşlar gerilimleri azaltacaktır. Sorunlar her zaman mahkeme önüne gitmeden yasal çerçevede çözüm bulacağı bir kurum olacaktır. 1 Mayıs'ta orantısız güç kullanımı konusunda uyarımızı yaptık. Sendikal hakların gözününde bulundurulması çağrısında bulunduk. AK Parti'nin kapatılmasına dönük olarak bunlara ekleyecek birşey yok. Birşeyin altını çizmek istiyoruz. Türkiye AB'ye aday ülke olduğu için çok fazla tarafsız kalamayacaktır. hukuk ve AB çerçevesinde çözülmesi gerekmektedir. En iyi çözüm reform sürecine devam etmekle olur. Bunların ülke içinde demokratik süreçle çözülür. Türkiye bu sayede geriye değil ileriye gidiş sağlayacaktır. SORULAR AK Parti kapatılırsa üyelik süreci nasıl etkilenir? Öncelikle 1 Mayıs konusunu cevaplandırıyorum. Polis orantısız güç kullanımına değindik. Soruşturulmasını dile getirdik. Tabiki Sendikal haklara ilişkin muhakkak meclis önüne gelmesi gerekiyor. Bazı fasılların açılması açısından önemli. Ben zaten yorumlar yaptım. Kendi görüşümü aktardım. AK Parti'nin kapatılmasında demokratik prensiplerle ve hukuk çerçevesinde çözülmesidir. Henüz olmayan birşey hakkında spekülasyon yapmak doğru değil. Barroso demokratik ve laik toplumun altını çizdi.
<< Önceki Haber AB'den net mesaj: ENDİŞELİYİZ Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER