'%20 mucidi Akgündüz'le Said Yüce arasında tartışma çıktı

Ahmet Akgündüz, 'bizi tasfiye ediyorlar' dedi, cevap gecikmedi. Tartışma uzayıp gidecek gibi

'%20 mucidi Akgündüz'le Said Yüce arasında tartışma çıktı

Uzun süredir Hizmet Hareketi'ni hedef alan AKP hükümeti, mücadelesinde kendine taraftar bulmak için çok ince çalışmalar yaptı. Üzerinde özellikle çalıştığı hassasiyetleri kaşıyarak Nur camiası içindeki bazı grupları Hizmet hareketine karşı deyim yerindeyse kışkırtma yolunu seçen iktidar partisi, bazılarının desteğini aldı. Süreçte AKP'ye koşulsuz şartsız desteğini sunan, (hatta ''Tayyip Beyin hükümetleri ve bürokratları, % 20 yediler; ancak % 80'i millete harcadılar'' şeklinde sözler sarf edecek kadar ileri gidebilen) Nur camiası içinde tanınan isimlerden Rotterdam İslam Üniversitesi rektörü Ahmet Akgündüz, düne kadar bu desteğini sürdürüyordu (hala da desteğini çekmiş değil). İktidara kendince küçücük bir eleştiri getirdi... 

Skandal ifadeler içeren açıklamasında, 'Sapla-samanı karıştırmayın, Gülen Cemaati mensuplarını tasfiye edin ama arada gözümüze çarpıyor, galiba yanlışlıkla oluyor, bizi de tasfiye etmeyin' anlamına gelebilecek şeyler yazdı. Hatta 'AKP kendisini ayakta tutan saç ayaklarını kırmamalıdır' diye yine minik bir uyarı da ekledi yazısına. 

Akgündüz, hükümet kanadından kendisini rahatlatacak bir açıklama bekliyordu belli ki... Bir açıklama geldi bugün, Sabah Gazetesi üzerinden. Ama beklediği gibi olmadı..

AKP, AKGÜNDÜZ'E MESAJ VERDİ

AKP'ye yakın Barla Platformu Başkanı Said Yüce iktidar gazetesine açıklama yaparken Akgündüz'e şu sözlerle cevap veriyordu:

''Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'ün bugün Facebook'taki kişisel sayfasında yaptığı açıklama Risale-i Nur talebelerini hayrete düşürmüştür.
Bu açıklamasında Sayın Akgündüz bir kısım devlet dairelerinde Nur talebelerinin tasfiye edildiğinden yakınmakta ve bu durumu "Ak Parti teşkilât ve hükûmetini ayakta tutan saç ayaklarını kırmak" olarak nitelemekte, bu durum devam ettiği takdirde Ak Partinin önümüzdeki seçimlerde mağlûbiyet şoku yaşayabileceğinden söz etmektedir.

Bu açıklama, Sayın Akgündüz'ün tamamen kendi şahsî fikirlerinden ibaret olup, kendisini dahi "Nur talebesi" sıfatıyla temsil etmekten uzaktır. Zira herkesin çok iyi bildiği gibi, Risale-i Nur talebelerinin sadece ve sadece bir vazifeleri vardır; o da insanların imanlarına hizmet etmek, onları şüphe ve vesveselerden kurtarmak ve ebedî hayatlarını kurtarmalarına yardımcı olmaktan ibarettir. Bunun dışında bir vazifeleri olmadığı gibi, asıl vazifelerini de hiçbir surette maddî ve manevî, dünyevî ve uhrevî bir başka gayeye âlet etmezler ve ettirmezler.

(...)

Bir siyasî parti teşkilâtının ve hükûmetinin saç ayaklığını yapmak, onun iktidar imkânlarından faydalanarak devlet kademelerinde kadrolaşmak, sonra da bu kadroları seçimler için şantaj aracı yapmak gibi yöntemler ve entrikalarla Nur talebelerinin hiçbir işi olamaz''

Said Yüce açıklamasını şu cümlelerle bitiriyordu: 
''Öyle umuyorum ki, Sayın Akgündüz de bu hissî davranışındaki hatâyı çok geçmeden fark edecek ve hatâsını kamuoyu önünde tashih edecektir''

O da Akgündüz gibi karşı taraftan hatasını anlamasını bekliyordu.
Ve o da yanıldı...

AKGÜNDÜZ KIZGIN: HAYALETE DAYANARAK TENKİD EDİYOR

Ahmet Akgündüz bir açıklama daha yaptı. Öfkesini şu sözlerle Said Yüce'ye yönlendirmişti bu sefer:

BARLA PLATFORM'U DİYE HUKUKİ VE FİZİKİ VARLIĞI OLMAYAN BİR HAYALETE DAYANARAK BİZİ TENKİD EDEN SAİD YÜCE BEY, ŞAHSIMI KADROLAŞMA İDDİALARIYLA VURMAYA ÇALIŞMIŞ
Akgündüz'ün devlette kadrolaşma diye bir kaygısı olmadığı gibi, Nur Cemaatini temsil etme diye bir iddiası da yoktur. Ben doğruları dostlara, acı da olsa söylemekle bir ilim adamı olarak mükellefim.
1. Şu anda Türkiye'de başta bazı Gülenciler olmak üzere, Nur talebelerine eskiden beri muhalefet duygusu taşıyanlar, Nur talebelerini Gülen ekibinden göstererek tasfiye etmek istiyorlar. Hükümetin bu oyuna gelmemesini anlatmak benim vazifemdir.
2. İstanbul Medeniyet Üniversitesinde Nur talebesi olanlar tasfiye edilirken, Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret edenlere müdahele edilmiyor. İsim isim elimdedir. Daha başka örnekler de bulunmaktadır.
3. Akgündüz, Said Yüce gibi, varlığı kendinden menkul platformlara dayanarak değil, hakka dayanarak dostlarına tavsiyede bulunmaktadır. Acaba Nur Cemaatinin yüzlerce vakıflarından, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı dahil, hangi vakıf bu kardeşimizi tevkil etmiştir?
4. Benim söylediklerim tahrip için değil, tamir içindir. Devlet erkanı dinlerse ne ala; yoksa yanlış bulduğum noktalarda İLMEN VE FİKREN HATALARI ANLATIRIM; BEDİÜZZAMAN'IN PRENSİBİNE UYARAK SİYASETEN VE KUVVETEN MUHALEFET ETMEK BENİM VAZİFEM DEĞİLDİR derim."

AKP'NİN HATRI KALIR, HİZMETE VURMAZSAM OLMAZ

Yüce'nin Başkanı olduğu ''Barla Platformu'na, hukuki ve fiziki varlığı olmayan bir hayalet'' diyen Akgündüz, aralarındaki tartışmaya uzaktan-yakından dahli olmayan hizmet hareketine vurmadan geçemediği(!) açıklamasında hem iktidar partisinden beklentilerini yineliyor, hem de şikayet ettiği tasfiye hikayesini detaylandırıyor.

Başta risale basımını devlet tekeline alarak Nur Camiası içine fitne tohumları serpen AKP iktidarının bir kez daha gözü aydın. Akgündüz'ün de, ''Nur talebelerine eskiden beri muhalefet duygusu taşıyanlardan biri olmakla itham edip iftira ettiği hizmet hareketi mensuplarını'' kendi şahsi tartışmasına malzeme etmemesi, kırdıklarından da helallik istemesi uygun olur. 

SAMANYOLUHABER.COM

<< Önceki Haber '%20 mucidi Akgündüz'le Said Yüce arasında tartışma... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER