Genelkurmay açıklamasındaki o detayı yazdı

Özgür Düşünce Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, Genelkurmay'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamadaki ince ayrıntıyı yazdı.

Genelkurmay açıklamasındaki o detayı yazdı

Ilıcak'a göre TSK darbe iddialarını reddediyor ve 'orduda paralel bir yapılanma var' safsatasına da karşı çıkıyor:  
' Ama TSK'nın o cevabı, aslında bir süredir “orduda paralel sızmalardan” söz edip, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın onlarla işbirlikçiliği yaptığını ihsas edenlere yönelik.'

İşte Ilıcak'ın yazısından ilgili bölüm
***
Bir darbe lâfıdır gidiyor. Kimisi korkudan bu sözü ağzından düşürmüyor; kimisi de muhtemelen bir beklenti içinde.
Türk Silâhlı Kuvvetleri, açıklama yaptı. Açıklamasında, dikkat çeken cümleler, darbe söylentilerine ilişkin: “TSK'da disiplin, mutlak itaat ve tek emir-komuta esastır. Hiçbir yasadışı, emir-komuta hiyerarşisi dışı, oluşum ve/veya harekete taviz verilmesi söz konusu değildir.”

TSK kime cevap veriyor? Sabah gazetesinin dün, benim de ismimi dâhil edip sıraladığı “darbeci!” aydınlara mı? Sabah'a göre, Mümtaz'er Türköne, Cengiz Çandar, Ali Ünal, Murat Aksoy, Murat Belge, Ömer Laçiner, Abdullah Aymaz ve ben, “17-25 Aralık darbe girişimlerinin başarısızlığı üzerine, yeni bir darbe için çağrıda bulunuyormuşuz!!!”

Çok şükür ki sicilim temiz; mazimde darbe işbirlikçiliği yok. Ama TSK'nın o cevabı, aslında bir süredir “orduda paralel sızmalardan” söz edip, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın onlarla işbirlikçiliği yaptığını ihsas edenlere yönelik.
Bir örnek vermek gerekirse… Rasim Ozan Kütahyalı'nın 27 Mart 2016 tarihli yazısı: “Erdoğan'sız AK Parti ve Erdoğan'sız Türkiye planları 3 yıldır çok aktif operasyonlarla sürekli işleme konmaya çalışılıyor. Türkiye coğrafyası, tarihinde olmadığı kadar kuşatılmış durumda. Bir Fethullahçı F-16 subayı tarafından düşürülen Rus uçağı operasyonu da, kuşatmayı derinleştirmek amaçlı bir operasyondu ve çok da başarılı oldu. Adımın Rasim Ozan olduğu gibi, Rus uçağının düşürülmesi olayının bir Fethullahçı provokasyonu olduğunu biliyorum. F-16 pilotlarının bile en az yüzde 50'sinin Fethullahçı olduğuna dair çok sağlam raporlar var. 2016 yılında TSK'dan toplu şekilde atılacak bunlar. Hulusi Akar direnmeye kalkarsa da istifasını verir. Bu kadar basit...”

Ne diyor TSK açıklamasında? “Emir-komuta hiyerarşisi dışı oluşuma ya da bir harekete taviz verilmesi söz konusu değildir.”

Türk Silâhlı Kuvvetleri içindeki Fethullahçı yapılanma, Fethullahçı darbe ya da Fethullahçı provokasyon iddialarını bu sözlerle geri çeviriyor. Zaten, Rus uçağı düştükten sonra, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun “Emri ben verdim” açıklaması hatırlanırsa, Fethullahçı bir pilotun komplosundan söz etmenin mantıksızlığı da ortaya çıkar.

Ama TSK'nın beyanlarında beni kaygılandıran bir husus var. “Emir-komuta hiyerarşisi dışında bir harekete taviz verilmez” demek yerine, keşke “Türk Silahlı Kuvvetleri demokrasiye bağlı ve siyasi iradeye saygılı” şeklinde sözler sarf edilseydi! Türkiye'de emir-komuta dışı darbe de oldu: 27 Mayıs 1960 örneği… Ya da 9 Mart 1971'de, iktidarı ele geçirmeye tevessül eden gruplaşma… Emir-komuta içinde darbeye de şahit olduk: 12 Eylül 1980 ya da 28 Şubat 1997…

Bilmem kaygılanmakta haksız mıyım? Türkiye'de öyle şeyler gördük ki, aymazlık içinde olmaktansa, endişe edip sorgulamak daha doğru diye düşünüyorum. Özellikle, AK Parti'nin Ergenekoncularla işbirliğine girişmesi ve derin devlet yapısının tekrardan güçlenmesi, Türkiye'yi her türlü provokasyona ve olumsuz gelişmelere açık hale getiriyor.

<< Önceki Haber Genelkurmay açıklamasındaki o detayı yazdı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER