Ekonomi'nin düşük büyümeye mahkum edildiğini belirten Yaşar, hükümetin ‘yeni Türkiye’ derken, ekonomiyi eski haline döndürdüğünü ve bu söyleminin altında kaldığını vurguluyor. Ekonomideki beklentilerin baş aşağı gittiği tehlikesine de dikkat çeken Yaşar, Bakan Zeybekçi'nin itiraf niteliğindeki sözlerine de gönderme yaptı. Yaşar, Erdoğan'ın Türkiye’yi üreten ekonomi hâline dönüştüremeyince bu defa Köşk’e çıktığının altını çizerek, çarpıcı bir ifadede bulundu: Erdoğan 'Faiz lobisi'ne teslim oldu.
İşte Süleyman Yaşar'ın 'Yeni Türkiye dediler ekonomiyi eskiye çevirdiler' isimli yazısı;
Erdoğan, Türkiye’yi üreten bir ekonomiye dönüştüremeyince Köşk’e çıktı. Çünkü faiz lobisine teslim oldu. Ekonomi, düşük büyümeye mahkûm edildi... İktidar, birkaç popülist projeyle ‘yeni Türkiye’ derken, ekonomiyi eski haline döndürdü
Ekonomide beklentiler baş aşağı gidiyor. Peki, beklentiler baş aşağı giderken beklentileri düzeltmek için önlem alan var mı? Hemen cevaplayalım önlem alan yok. Önlem alması gerekenlerden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci önceki gün Denizli’nin Kale ilçe pazarında dolaşırken malumu ilan ediyor “iç pazarda yoğun bir durgunluk olduğunu” söylüyor.
Peki, bu durgunluğu kim giderecek, ekonomiyi kim canlandıracak? Ortada sorumlu yok. Herkes dağıldı. Başbakan Erdoğan batmış bir kamu maliyesini devir alıp bütçe açıklarını kapattı, kamu borç yükünü düşürdü. Eğitim ve sağlıkta büyük dönüşüm yaptı. Ama Türkiye’yi üreten ekonomi hâline dönüştüremeyince bu defa Köşk’e çıktı.
Peki, niye Erdoğan bu ülkeyi üreten ekonomi hâline dönüştüremedi?
Faiz lobisine teslim oldu çünkü. Amerikan ekonomisinde bir yıllık kredi faizleri yüzde 2 düzeyindeyken Türkiye’de aynı vadede kredi faizleri yüzde 20 oldu. İşte bu nedenle dış ticarete konu mal üreten sanayiye yatırım yapılamadı. Dış ticarete konu olmayan konut, AVM, lüks otomobil, lüks lokantaya kaynaklar yatırıldı. Kısaca bütçe açığı kapandı ama dış ticaret açığı kapanamadı. Dolayısıyla uzun dönemli yüksek oranlı sürdürülebilir büyüme hızı sağlanamadı. Büyüme hızı bu ülke kapasitesinin altında kaldı. Ve bu gidişle kalacak gibi görünüyor.
Niye böyle bir tespit yapıyoruz?
Yapıyoruz çünkü yüzde 4’lük, yüzde 3’lük büyüme hızları bu ülkeye yetmez. Bu ülke potansiyelinin altında büyüme hızıyla hedeflerine ulaşamaz.
Peki, Türkiye’yi ihracat önderliğinde büyümeye kim götürecek?
İşte bu sorunun cevabı henüz yok. Anlayacağınız iktidar birkaç popülist projeyle yeni Türkiye derken ekonomiyi eski hâline döndürdü.
Peki, eski ekonomide ne vardı sorusu aklınıza gelebilir.
Hemen hatırlatalım, eski ekonomide; yüksek bütçe açığı, yüksek enflasyon, yüksek faiz, kırılgan bankalar, düşük büyüme hızı, öngörülemeyen hukuk sistemi vardı. İşte şimdi bunlar teker teker karşımıza çıkıyorlar.
