2003'te çıkarılan Petrol Piyasası Kanunu ile Ulusal Petrol Stok Komisyonu kurulmuştu. Petrolün depolanması için şimdiye kadar rafineri ve dağıtım şirketlerinden 350 milyon TL'lik kaynak toplandı. Ancak stok için herhangi bir adım atılmadığından dolayı toplanan para bankada tutuluyor. Sektör çevreleri, petrol fiyatlarının tekrar yükselişe geçtiği son aylarda stokun öneminin daha da arttığına dikkat çekiyor ve bir an önce stratejik stokun oluşturulmasını istiyor. Ulusal Petrol Stoku Komisyonu yetkilileri ise, ticari bir kimliğe sahip olmamaları sebebiyle harcama yapamadıklarını ve stok depolarının da kurulamadığını öne sürüyor. Ulusal Stok Komisyonu'nun stok depoları yapabilmesi için özel bir ajans kurulmasına karar verildi. Bu konuda bir de yasa taslağı hazırlandı. Fakat tasarı Meclis gündemine dahi gelemedi. Bu sebeple Komisyon'un hesaplarında sadece para birikiyor. Petrol stoku oluşturmak için adım atılamıyor. Petrol Piyasası Kanunu'na göre rafineri ve dağıtım şirketleri, olağanüstü durumlarda ihtiyacı karşılamak için 90 günlük akaryakıt ve LPG depolamak zorunda. Dünyada akaryakıt stokunun önemi, 1970'lerdeki petrol krizinden sonra önem kazandı. Bazı ülkeler stokları, özerk ulusal ajanslar aracılığıyla tutup kontrol ediyor. Stok, krizde ihtiyacı karşılamanın yanında, petrol fiyatlarının düştüğü dönemlerde alınıp, fiyatların arttığı dönemlerde piyasaya sürülerek ekonomiyi olumsuz dalgalanmalardan koruyabiliyor. Yılda 30 milyon ton petrol tüketen Türkiye'nin yaklaşık 5 milyon ton petrol stoklaması gerekiyor. Bu stokun bir bölümü petrol boru hatları ve rafineri ile dağıtım şirketlerinin tanklarında tutuluyor. Ancak mevcut stok, kanunun emrettiği miktarın çok altında. ZAMAN