İşte Merkezin enflasyon raporu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Durmuş Yılmaz düzenlediği basın toplantısında, Merkez Bankası tarafından hazırlanan yılın ikinci ''Enflasyon Raporu''nu açıkladı.

İşte Merkezin enflasyon raporu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Durmuş Yılmaz, enflasyondaki düşüş eğiliminin 2007'nin ikinci çeyreğinden itibaren belirginleşeceği, enflasyonun ise yüzde 70 olasılıkla, 2007 sonunda yüzde 4,5 ile 7,1 arasında, 2008 yılı sonunda ise yüzde 1,3 ile 5,0 arasında olacağının tahmin edildiğini bildirdi. Yılmaz, buradan çıkarılabilecek ana mesajın ise ''mevcut veriler ışığında enflasyonun orta vadeli hedef olan yüzde 4'e ulaşması için, para politikasının sıkı duruşunun bir müddet daha korunması'' olduğunu söyledi. Yılmaz düzenlediği basın toplantısında, Merkez Bankası tarafından hazırlanan yılın ikinci ''Enflasyon Raporu''nu açıkladı. Yılmaz, para politikasının ekonomi üzerindeki etkisinin ortaya çıkması belirli süre gerektirdiğinden, politika oluşturulurken bugünkü değil gelecekteki enflasyonun hedefle tutarlılığına odaklanıldığını hatırlattı, bu bağlamda Merkez Bankası politikası tepkisini orta vadeli bir perspektifle oluşturduğunu ve para politikasının kontrolü dışındaki unsurların enflasyon üzerindeki geçici yetkilerine tepki vermediğini bildirdi. Orta vadeli perspektif ile oluşturulan tahminleri de açıklayan Başkan Yılmaz, şöyle devam etti: -VARSAYIMLARA DAYALI ENFLASYON TAHMİNLERİ - ''Güncellemeler ve enflasyon beklentileri ile hizmet-fiyat enflasyonuna ilişkin ilk çeyrek verileri, orta vadeli görünümü hedeflerle uyumu açısından para politikasında Ocak ayı enflasyon raporuna kıyasla daha temkinli bir duruşun gerçekleşeceğine işaret etmektedir. Bu çerçevede tahminlerin, faizlerin yılın ikinci ve üçüncü çeyrekte sabit tutulduktan sonra son çeyreğinden itibaren indirildiği, ancak bu indirimlerin Ocak ayında ifade edilen patikaya kıyasla gerçekleştiği varsayımına göre oluşturulduğunu belirtmek isterim. Bu çerçevede enflasyondaki düşüş eğiliminin 2007'nin ikinci çeyreğinden itibaren belirginleşeceği, enflasyonun yüzde 70 olasılıkla 2007 sonunda yüzde 4,5 ile 7,1 arasında (orta noktası 5,8), 2008 yılı sonunda ise yüzde 1,3 ile 5,0 arasında (orta noktası 3,2) olacağı tahmin edilmektedir.'' -''TAAHHÜT NİTELİĞİ TAŞIMIYOR''- Yılmaz, buradan çıkarılabilecek ana mesajın, ''mevcut veriler ışığında enflasyonun orta vadeli hedef olan yüzde 4'e ulaşması için, para politikasının sıkı duruşunun bir müddet dana korunmasının gerektiği'' olduğunu söyledi. Böyle bir politika perspektifi altında 2007 yılı boyunca ekonomideki talep koşullarının enflasyonun düşüş sürecini desteklemeye devam edeceğinin tahmin edildiğini bildiren Başkan Yılmaz, şunları kaydetti: ''Sonuç olarak son üç aydaki gelişmeler dikkate alınarak, 2007 yıl sonu enflasyon tahmini, Ocak ayı enflasyon raporu tahminine göre bir miktar yukarı yönlü güncellenmiş, orta vadeli hedeflere ulaşılabilmesini teminen para politikasındaki temkinli duruş güçlendirilmiştir. Burada önemle vurgulamak istediğim nokta; politika faizlerine ilişkin bu perspektifin mevcut bilgi seti ve varsayımlar altında üretilmiş olduğu ve Merkez Bankası tarafından verilmiş bir taahhüt niteliği taşımadığıdır. Dolayısıyla tahminlere baz oluşturan ekonomik koşullar ve varsayımlar değiştiğinde, para politikası perspektifi de değişebilecektir.'' Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Durmuş Yılmaz, yıllık tüketici enflasyonunda ilk çeyrekte gözlenen yükselişin geçici olduğunun düşünüldüğünü ifade ederken, 2006'da yaşanan döviz kuru şokunun fiyatlar üzerindeki etkisinin zayıflamasıyla, önümüzdeki aylardan itibaren enflasyonun belirgin bir düşüş eğilimine gireceğinin tahmin edildiğini bildirdi. Enflasyon raporunu açıkladığı basın toplantısında, bu yılın ilk çeyreğinde tüketici fiyatlarının, yüzde 2,36 oranıyla son üç yıla kıyasla daha yüksek oranda arttığını ve yıllık enflasyonun yüzde 10,86 olarak gerçekleştiğini hatırlatan Yılmaz, ''yıllık bazdaki bu artışa karşın, enflasyon birinci çeyrek sonu itibarıyla hedefle uyumlu patika etrafında oluşturulan belirsizlik aralığının içinde kalmıştır'' dedi. -ENFLASYON GELİŞMELERİ- Yıllık enflasyonun yükselmesinde işlenmemiş gıda fiyatları ile enerji ve işlenmemiş gıda dışı mal grubu fiyatlarındaki gelişmelerin etkili olduğunu bildiren Yılmaz, şöyle devam etti: ''İlk çeyrekte enerji fiyatlarının artış hızı geçen yılın aynı dönemine kıyasla gerilerken, hizmet fiyatları artış hızında sınırlı bir düşüş görülmüştür. İlk çeyrek artışı yüzde 11,74 oranına ulaşan işlenmemiş gıda fiyatları, tüketici enflasyonunun yükselmesinde belirleyici olan unsurların başında gelmiştir. 2006 yılı son çeyreğinde yavaşlama eğilimi sergileyen sebze ve meyve fiyatlarının, 2007 yılının ilk çeyreğinde mevsimsel eğiliminin üzerinde artış göstererek tekrar hızlanması, işlenmemiş gıda fiyatlarına ilişkin risklerin önemini koruduğuna işaret etmektedir. Enerji ve işlenmemiş gıda dışında kalan malların enflasyonu, tütün ürünleri,dayanıklı mallar, giyim ve ayakkabı grubu ile işlenmiş gıda fiyatlarındaki gelişmeler sonucunda yükselmiştir. Tütün ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisinde yapılan düzenlemenin Şubat ayının ikinci yarısında sigara fiyatlarına yansıması neticesinde, ilk çeyrekte tütün ürünleri fiyatları yüzde 10,37 oranında artmış ve bu artış yıllık tüketici enflasyonuna yaklaşık 0,5 puanlık bir katkı yapmıştır.'' Yılmaz, İşlenmiş gıda ürünleri enflasyonunda, 2006 yılının ikinci çeyreği ile birlikte belirginleşen yükseliş eğiliminde YTL'deki değer kaybının oluşturduğu gecikmeli etkilere ek olarak, ekmek ve tahıllar grubunda, hububat üretimindeki arz yönlü etkiler sebebiyle gözlenen fiyat artışlarının önemli rol oynadığının görüldüğünü bildirdi. Yılmaz, hizmet grubu fiyatlarının yıllık enflasyonu daha sınırlı bir düşüş eğilimi sergilediğini de söyledi. Orta vadeli enflasyon beklentilerinde 2006 yılı Ağustos ayından itibaren gözlenen iyileşme sürecinin, yılın ilk dört ayında duraksama eğilimi sergilediğini bildiren Yılmaz, bu gelişmede, ilk çeyrekte tüketici enflasyonunda gözlenen yükselişin ve Mart ayında uluslararası piyasalarda yaşanan kısa süreli dalgalanmanın yarattığı belirsizliğin etkili olduğunun söylenebileceğini kaydetti. Yılmaz, bununla birlikte, önümüzdeki dönemde yıllık enflasyondaki düşüşle beraber enflasyon beklentilerinde de kademeli bir iyileşme olacağının tahmin edildiğini de söyledi. -ULUSLARARASI GELİŞMELER- Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, uluslararası ekonomik gelişmeleri de değerlendirdi. Küresel büyüme ve enflasyon gelişmelerinin, bu göstergelere ilişkin beklentiler ve merkez bankalarının kararları, uluslararası ekonomide gelişmekte olan ülkeleri etkileyebilecek risk unsurları olarak öne çıktığına dikkati çeken Yılmaz, ''Nitekim, 2007 yılı Şubat ayının sonları ile birlikte açıklanan ABD ekonomisi verilerinin olumsuz olması ve ABD emlak piyasalarına dair endişeler ABD ekonomisinin resesyona girebileceği üzerine yapılan açıklamalarla birleşerek uluslararası piyasalarda yeni bir satış dalgasına sebep olmuştur'' şeklinde konuştu. Yılmaz, 2006 yılının son çeyreğinde gerileyen ham petrol fiyatlarının, Ocak ayı ortalarından başlayarak yeniden yükselişe geçtiğini, ''kış koşullarının ağırlaşmasıyla ortaya çıkan talep artışı, OPEC ülkelerinin üretimi kısmaları, ABD ham petrol ve petrol ürünü stoklarında gözlenen dengesizlikler, Orta Doğuda yaşanan siyasi gerginliklerin'' petrol fiyatlarının yükselmesine neden olduğunu söyledi. -ARZ VE TALEP GELİŞMELERİ- Yılmaz, arz ve talep gelişmelerine ilişkin değerlendirmeleri de sunduğu toplantıda, otomobil ve beyaz eşya satışlarındaki eğilimin, tüketici kredilerindeki durağan seyir ve tüketim malları ithalatının, yılın ilk çeyreğinde özel tüketim harcamalarında önemli bir değişime işaret etmediğini ifade etti. Yılmaz, şu bilgileri verdi: ''İhracatta gözlenen olumlu performansın da katkısıyla, sanayi üretiminin yılın ilk çeyreğinde artmaya devam ettiği düşünülmektedir. Kapasite kullanım oranına ilişkin Mart ayı verileri de bu görüşü desteklemektedir. İç talepteki yavaşlamanın ve dış talebin büyümeye katkısının artması neticesinde, cari işlemler açığının Gayri Safi Milli Hasılaya oranındaki artış eğilimi 2006 yıl sonu itibarıyla durmuştur. Ocak-Şubat döneminde ihracat artışı reel olarak ithalat artışının üzerinde gerçekleşmiştir. Mart ve Nisan ayına ilişkin öncü veriler ihracatın gücünü koruduğuna işaret etmektedir. Güçlü dış talep, verimlilik artışlarının sürmesi ve iç talepteki yavaşlamanın dış ticaret açığındaki iyileşmeyi desteklemesi ve dolayısıyla 2007 yılının ilk yarısında dış talebin büyümeye katkısının devam etmesi beklenmektedir. Özetle, mevcut veriler, 2007 yılının ilk çeyreğinde, 2006 yılının ikinci yarısına benzer bir büyüme kompozisyonu öncülemektedir. Buna göre, iç talebin büyümeye katkısının sınırlı kalacağı, dış talebin büyümeyi önemli ölçüde destekleyeceği düşünülmektedir.'' Arz ve talep koşullarına ilişkin bu değerlendirmeler ışığında oluşturulan çıktı açığı tahminlerinin, talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde verdiği desteğin devam ettiğine işaret ettiğine vurgu yapan Yılmaz, devamla şöyle dedi: ''Ancak 2006 yılı büyümesinde yapılan revizyonlar göz önüne alınarak, çıktı açığı 2006 yılının son çeyreği için Ocak ayı Enflasyon Raporuna kıyasla yukarı yönlü güncellenmiştir. Bir diğer ifadeyle, 2006 yılındaki talep koşullarının enflasyonun düşüş sürecine verdiği desteğin, Ocak ayı Enflasyon Raporunda ifade edilenden daha düşük olabileceği değerlendirilmektedir. 2007 yılının ilk çeyreğinde ise toplam talepte önemli bir büyüme beklenmediğinden çıktı açığının enflasyon açısından bir önceki çeyreğe göre daha olumlu düzeyde olacağı öngörülmektedir.'' -MALİ PİYASALAR VE FİNANSAL ARACILIK- Konuşmasında mali piyasalarda yaşanan gelişmelere de değinen Yılmaz, uluslararası likidite koşullarındaki olumlu eğilimin, Türkiye'nin risk primi göstergelerinde gözlemlenen düşüşte kendini gösterdiğini belirtti. Yılmaz, getiri eğrilerinin 18 ay vadeden itibaren aşağı yönlü olmasının, ekonomik birimlerin orta vadede enflasyondaki düşüş sürecinin devam edeceğine ilişkin bekleyişlerini koruduğuna işaret ettiğini de kaydederek, ''Öte yandan, yurt dışında yerleşik yatırımcıların portföylerindeki YTL cinsi varlıkları artırmaları ve yüksek seyreden doğrudan yabancı sermaye girişlerine paralel olarak YTL'deki güçlenme süreci devam etmiştir'' dedi. Yurt dışında YTL cinsi finansal araçlara olan talebin bir göstergesi olan yabancı finansal kuruluşların YTL cinsinden gerçekleştirdiği global tahvil ihraçlarının, 2007 yılının ilk çeyreğinde artış eğilimini sürdürdüğünü bildiren Yılmaz, bu gelişmenin, mevsimsel etkilerin yanı sıra yurt dışında yerleşik yatırımcıların risk algılamalarında bozulma olmadığına işaret ettiğini söyledi. Yılmaz, kredi gelişmelerine ilişkin de şu bilgileri verdi: -KREDİ GELİŞMELERİ ''2006 yılı Haziran ayında Merkez Bankası olarak para politikasını sıkılaştırmamız sonrasında yavaşlayan kredi artış hızının, 2007 yılının ilk çeyreğinde de benzer bir eğilim sergilediği gözlemlenmektedir. Bu çerçevede, tüketici kredileri düşük hızda artışına devam ederken, söz konusu artışın daha çok kısa vadeli ihtiyaç kredilerinden oluşan (diğer krediler) kaleminden kaynaklandığı ve taşıt kredileri ile kredi kartlarının ise reel olarak azalış gösterdiği görülmektedir. Son dönemde, iç piyasadaki likiditenin artış eğiliminde olması ve dış borçlanma imkanlarının olumlu seyrinin kredi arz koşullarını göreli olarak iyileştirmesine rağmen, kredi faizlerinin 2006 yılının ilk yarısına kıyasla halen yüksek seviyelerde seyretmesi, kredi talebini sınırlamaya devam etmektedir.'' KAMU MALİYESİ- Yılmaz, 2007 yılının ilk üç ayı itibarıyla bütçe gelişmeleri değerlendirildiğinde, gerek faiz dışı harcamalarda kısıntıya gitmeye yönelik bir tasarruf paketinin gündemde olması, gerekse Türk Telekom'un satışından kalan toplam alacağın Mart ayında Hazineye erken ödenerek, bütçeye vergi dışı gelir olarak girmiş olması gibi gelişmelerin, 2007 yılı merkezi yönetim bütçe hedeflerinin tutturulacağı yönündeki beklentileri güçlendirdiğini kaydetti. Yılmaz, Hazinenin, 2007 yılı borçlanma programı çerçevesinde, borç stokunun döviz kuruna olan duyarlılığının önümüzdeki dönemde de azalmaya devam edeceği ve TÜFE'ye endeksli devlet tahvili ihraçlarının etkisiyle değişken faizli borç senetlerinin payında artış olacağının tahmin edildiğini ifade etti. Bütçe disiplini içerisinde olası gelir artışlarının harcamalara yönelik kullanılmamasının yanı sıra faiz dışı fazla hedefine ulaşabilmek için gerekli intibakın dolaylı vergiler yoluyla yapılmaması önem taşıdığını bildiren Yılmaz, şunları kaydetti: ''Sıkı maliye politikasından elde edilen kazanımların kalıcı hale gelebilmesi ve kamu borç stokunun daha düşük düzeylere indirilmesi için kamu maliyesinin etkinliğini artırmaya yönelik reformların kesintisiz olarak sürdürülmesinin önemini bir kez daha vurgulamakta fayda görmekteyim. Ayrıca kamu kesiminde yapılan ve yapılmakta olan yapısal reformlar, bir yandan kamu maliyesini daha sağlıklı temellere kavuştururken diğer yandan ekonomide rekabetçi bir yapının yerleşmesi ve dolayısıyla bazı sektörlerde ortaya çıkan enflasyon katılıklarının ortadan kalkması açısından hayati öneme sahiptir.'' -ORTA VADELİ ÖNGÖRÜLER- Yılmaz, orta vadeli tahminlerine temel oluşturan makroekonomik görünümü ve tahminlerine baz oluşturan varsayımları da özetlediği konuşmasına şöyle devam etti: ''Nisan ayında açıklanan Gayri Safi Milli Hasıla verileri, Ocak 2007 Enflasyon Raporunda, 2006 yılının son çeyreğine ilişkin ortaya koyduğumuz öngörülerle uyumlu bir görünüm arz etmiştir. Buna göre, konuşmamın basında arz ve talep gelişmelerini özetlerken de belirttiğim gibi, geçtiğimiz üç aylık süre içinde talep koşullarına ilişkin açıklanan veriler, 2007 yılının ilk çeyreğinde de iç talebin büyümeye katkısının sınırlı düzeylerde kalacağına ve büyümenin temel olarak dış talep kaynaklı olacağına işaret etmektedir. Bu bilgiler ışığında ve para politikasının sıkı duruşu da dikkate alındığında, tahminler üretilirken talep koşullarının enflasyonun düşüş sürecine verdiği desteğin 2007 yılı boyunca devam ettiği bir çerçeve çizilmiştir.'' Ocak 2007 Enflasyon Raporu ile paralel olarak, reel faizlerin mevcut düzeyinin; sıkı bir para politikasını ifade ettiği ve talep koşullarını sınırlandırarak enflasyonun düşüş sürecine katkı yapmaya devam edeceği bir görünüm çizmekte olduğuna vurgu yapan Yılmaz, şöyle konuştu: ''2007 yılının ilk çeyreğinde işlenmemiş gıda fiyatlarında beklenen düzeltme hareketinin gözlenmemesi ve hizmet enflasyondaki düşüşün öngörülenden yavaş olması nedeniyle, Mart ayı sonu itibarıyla yıllık enflasyon, Ocak ayı Enflasyon Raporunda belirtilen tahminin üzerinde gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, yıllık enflasyona ilişkin yakın dönem tahminleri yukarı yönlü güncellenmiştir. Yılın geri kalan bölümünde, YTL'de geçtiğimiz yıl gözlenen değer kaybının yıllık enflasyon üzerindeki etkisinin ortadan kalkması ve yurt içi talebin yavaş seyretmesine bağlı olarak hizmet enflasyonunun bir ölçüde azalması beklenmektedir. Ancak, ücret artışlarının etkilerinin yıl boyunca süreceği, petrol fiyatlarının önemli bir düşüş göstermeyeceği ve konut sektöründeki yapısal unsurların varlığını sürdüreceği öngörüsü altında, 2007 yılı içinde hizmet enflasyonundaki düşüşün sınırlı olacağı tahmin edilmektedir.'' PETROL FİYATLARI Yılmaz, yurt dışı faktörlere ilişkin varsayımlarla ilgili olarak da ''Petrol fiyatlarının Ocak ayı Enflasyon Raporundaki öngörülerimizin üzerinde seyrettiğini görmekteyiz. Bu nedenle, geçtiğimiz Enflasyon Raporu döneminde 55 ABD doları olarak varsayılan ham petrol varil fiyatlarının, bu Rapordaki tahminler üretilirken 60 ABD doları seviyesinde olacağı varsayılmıştır'' dedi.
<< Önceki Haber İşte Merkezin enflasyon raporu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER