Çağlayan: Bal gibi gireriz

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin dünyada ilk 10 ekonomiye girme hedefini böyle değerlendirdi.

Çağlayan: Bal gibi gireriz

Bakan Çağlayan, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde Alkeg ile Portekiz Tegopi firmasının ortaklaşa gerçekleştirdiği Rüzgar Türbini Kule Üretim Fabrikası'ndan üretilen ilk ürünlerin Alman bir firmaya sevkıyatı için düzenlenen törene katıldı. Burada konuşan Bakan Çağlayan, rüzgar türbini üretiminin kendisinin bir hayali olduğunu, makine mühendisi, sanayici, Türkiye'nin dış ticaretten sorumlu bir bakanı olarak bu üretimin neden Türkiye'de yapılmadığını hep sorguladığını anlattı. Portekizli firmanın Türkiye'ye gelmekle ''akıllı iş'' yaptığını, devletin hem ön hem arka tarafını bilen biri olarak bu sektörün önünün çok açık olduğunu vurguladı. Türkiye'ye gelen bu tür firmaların mutlaka kazanacağını, fabrikanın tam kapasiteyle çalışması halinde bin kişiye yeni istihdam sağlanacağını dile getiren Bakan Çağlayan, Portekiz'in, Türkiye'nin AB sürecinde gösterdiği destekten dolayı açılışa katılan Portekiz'in Ankara Büyükelçisi Luisa Bastos de Almedia'ya teşekkür etti. ''Biz Türk milleti olarak iyilik yapanı da kötülük yapanı da unutmayız. İyilik yapanı daha çok severiz'' diyen Bakan Çağlayan, iki ülke arasındaki ilişkilerin sürekli arttığını, Portekiz'in içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan biran önce çıkması temennisinde bulundu. -''ENERJİ İŞİ BENİ HASTA ETMİŞTİR''- ''Enerji işi beni hasta etmiştir. Türk sanayisi geçmişte enerji politikalarının yanlışlığını ödüyor. Bunun bedelini benim sanayicim, vatandaşım ödüyor. Bugün Türkiye'nin cari açıktaki probleminin başında gelen konu enerjidir'' diyen Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ''2002-2007 arasında 5 yıl hükümetimizin enerjiye zam yapmadığını hatırlıyorum. Enerji piyasası serbestleşmiştir. Fiyatlar serbest belirlenmektedir. Dünyadaki gelişmelere göre zaman zaman oynaklık gösterebiliyor, artıda da ekside de'' şeklinde konuştu. Bakan Çağlayan, geçen yıl Türkiye'nin 185 milyar dolar ithalat yaptığını hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu ithalatın 38.5 milyar doları enerji, petrol ithalatıdır. Türkiye 114 milyar dolar ihracat yaptı. Türkiye'nin dış ticaret açığına baktığınızda 70 milyar doların 40 milyar doları enerjiye ödediğimiz bedeldir. Geçen yıl petrolü ortalama 75 dolara alırken bu fiyatlar vardı. Şimdi ortalık karışık. Kuzey Afrika'da Ortadoğu'da, Körfez ülkelerinde problem var. Petrolün varil fiyatı 111 dolar. Petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artış bizim cari açığımıza 4 milyar dolar yazıyor, menfi etkiliyor. Cari açık açıklandı. İşin bu boyutunu kimse dikkate almıyor.'' Türkiye'nin sağlıklı enerji politikası olmadığını bu yüzden ''acil çıkış olarak kullanılan şeyin doğalgazdan enerji üretimi olduğunu'' dile getiren Çağlayan, şunları söyledi: ''Ben doğalgaza karşı değilim. Ama doğalgaz enerji, elektrik üretiminin tek başına emtiası değil. Bizim Allah tarafından verilmiş kaynaklarımız var. Rüzgar, güneş, hidrolik su kaynakları, jeotermal kaynaklarımız var. Geçmişte Türkiye'nin nereye gideceği, ne kadar büyüyeceği belirlenmediği için hemen acil çıkış olarak doğalgaz yatırımı yapılmış 1.5 yılda devreye girmiş ve Türkiye doğalgaz bağımlısı olmuş. Bunun madde bağımlılığından farkı yok. Elektrik üretiminde doğalgaza bağımlı kalmışız. Elektrik üretiminde bu kadar büyük doğalgaz payı başka bir ülkede yok. Bu sadece Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı durum.'' Çıkarılan Yenilenebilir Enerji Kanunu ve onunla ilgili yönetmelikle enerji üretimini çeşitlendirdiklerini, bu konudaki dışa bağımlılığın azaltılması gerektiğini vurgulayan Çağlayan, ''Cari açığı azaltmanın yolu nutuk atmaktan geçmez. Enerjiyle ilgili bugün aldığımız tedbirler geçmişte alınsaydı Türkiye bu faturayla karşı karşıya kalmazdı'' diye konuştu. Türkiye'nin 2023 yılına kadar 20 bin megavatlık toplam rüzgar enerjisi kurulu gücü kurmayı hedeflediğini, bunun 60 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretimi anlamına geldiğine dikkati çeken Bakan Çağlayan, bunun günümüzdeki karşılığının 3 milyar dolar olduğunu söyledi. -''BAL GİBİ GİRERİZ''- Türkiye'nin artık başı dik, itibarlı bir ülke olduğunu vurgulayan Çağlayan şöyle devam etti: ''Türkiye önümüzdeki 10 yılda 120 milyar dolarlık enerji yatırımı yapılacak bir ülke. Türkiye'nin babayiğitliği buradan geliyor. Biz ülkemizin 2023'ünü çok önemsiyoruz. 2023'deki amacımız dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmek. Girer miyiz? Bal gibi gireriz. 500 milyar dolar ihracat yapar mıyız? Bal gibi yaparız. 2023'deki milli gelir 2 trilyon dolardan fazla olacak. Kişi başına gelir 25 bin dolardan fazla olacak. 'Su akar, Türk bakar' derlerdi. Rüzgar eser, su akar Türk yapara döndü bu iş. Enerjiniz, rüzgarınız bol olsun.'' Portekiz'in Ankara Büyükelçisi Luisa Bastos de Almedia ise geçen yıl Portekizli Tegopi firmasıyla Türk Alkeg firmalarının birlikte kurduğu fabrikanın rüzgar kulesi türbini üretmesinin mutluluğunu yaşadığını söyledi. Bu girişimin Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine büyük katkısı olacağına inandığını belirten Almedia, ülkelerindeki yenilenebilir enerjinin toplam enerji üretimi içindeki payının yüzde 43 olduğuna dikkati çekti. Türkiye'deki Portekizli firmaların yatırımlarının hızlı eklide arttığını ifade eden Almedia, yenilenebilir enerji sektöründe yapılan bu ortaklığın kendilerini gururlandırdığını dile getirdi. Alkeg Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kemaloğlu ise Türkiye'nin enerji ihtiyacının her yıl yüzde 8 arttığını, ilk etapta Türkiye'de üretilmesi öngörülen çelik kule ve kompozit türbin kanatlarının taşıma maliyetlerinin düşüreceğini söyledi. Kemaloğlu, fabrikalarında yılda 100 adet çelik kule üretilmesinin planlandığını ifade etti. Konuşmaların ardından Bakan Çağlayan ve beraberindekiler Alman Nordex firması için üretilen 5 adet çelik kulenin tırlarla sevkıyatının startını verdi.
<< Önceki Haber Çağlayan: Bal gibi gireriz Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER