MEB kendi hazırladığı raporda öyle bir ifade kullanmış ki...

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2010’da hazırlayıp 2011’de yayımladığı ‘İç Denetim Faaliyet Raporu’nda, dershanelerle ilgili önemli ayrıntılar yer alıyor.

MEB kendi hazırladığı raporda öyle bir ifade kullanmış ki...

Dershanelerin ortadan kaldırılması ile eğitimdeki sorunların çözülemeyeceğinin vurgulandığı raporda, seçme sınav sayısının azaltılıp okulların kalitesi ve öğretmenlerin niteliği artırıldığında dershanelerin kendiliğinden çekirdek sayıya düşeceği belirtiliyor. Arz edilen dershane sayısının da belirli bir rakama çekilmesi ya da azaltılmasının arzın yasaklanması ile değil, dershaneye olan talebin azaltılmasıyla mümkün olabileceği kaydediliyor. Ardından, “Sonuçta sınavın olduğu her sistemde seçme olacak, seçme usulünün olduğu her yerde de dershane/özel ders sistemi var olacaktır. Dolayısıyla, konu ile ilgili çözüme ulaşabilmek için ilk adım, üniversiteye giriş sistemindeki yığılmayı önlemek olmalıdır. Üniversiteye girişteki baskı hafiflemeden diğer alanlarda alınacak tedbirler fayda sağlamayacaktır.” deniliyor.

Raporda yer alan dershanelerle ilgili sayısal verilere göre dershanelerin sayıları 1965 yılında 43 iken, 1975 yılında 157, 1983 yılında 174’e ulaşıyor. Bu sayı 1985 yılında 301’e, 1990 yılında 772’ye, 1995 yılında ise bin 301’e yükseliyor. 2000-2001 eğitim-öğretim yılından 2009-2010 eğitim-öğretim yılına kadar dershane sayılarında % 231, öğrenci sayılarında da % 211’lik bir artış meydana geliyor. Zaman'ın haberine göre, raporda özel dershane sayısının 2010 yılı içerisinde artış göstermemesinin nedeni, ilköğretim düzeyinde yapılan Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) tekrar tek aşamalı hale getirilmesi olarak gösteriliyor. Raporda seçme sınavlarının uzun vadede nihai olarak kaldırılmasına, hiç olmazsa sayılarının azaltılmasına yönelik olarak düzenlemeler yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor: “Nitekim, ilköğretim öğrencileri için yapılan SBS’nin tek aşamaya düşürülmesi, ileride de kaldırılmasının planlanması 2010 yılı içerisinde özel dershane sayılarında bir duraksamaya hatta gerilemeye sebep olmuştur.” Bu durumda 3 yılda 36’lı sınav sistemine geçilmesi dershanelere olan ihtiyacın artacağını açıkça gösteriyor.

Raporda, eğitim sistemindeki sorunların, dershaneleri kapatarak çözülemeyeceğine de dikkat çekiliyor: “Türkiye’deki özel dershaneler meselesi ve sebep oldukları ifade edilen sorunlar, özel dershanelerin ortadan kaldırılması, kesin olarak kapatılmaları ile çözümlenemez.” Dershaneleri kapatmanın merdivenaltı faaliyetlere davetiye çıkaracağına da işaret edilen raporda, bu endişe şu ifadelerle açıklanıyor: “Herhangi bir idari düzenleme ile kapatılmaları durumunda mevcut özel dershanelerin kayıt dışına çıkarak faaliyetlerine devam edecekleri aşikârdır. Bu husus, çeşitli kurum ve kuruluşlarca da ifade edilmektedir.”

Bugün bakanlığın kayıtlı verilerine göre 3 bin 640 özel dershane yer alıyor. Dershane sayısının artması ile çalışan öğretmen ve eğitim gören öğrenci sayısının da artış gösterdiği görülüyor. 2000-2001 yılında öğretmen sayısı 18 bin iken 2010 yılında bu rakam 50 bini buluyor. Yine öğrenci sayısı 2001 yılında 600 bin iken bu rakam 2010 yılında iki katı artarak 1 milyon 200 bin oluyor. 2013 yılında 2 milyon 107 bin öğrenci dershaneye gidiyor.
<< Önceki Haber MEB kendi hazırladığı raporda öyle bir ifade kullanmış... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER