Ankara'nın olumlu baktığı girişime Şii liderler Ayetullah Ali Sistani ve Mukteda el Sadr'ın da
destek verdiği belirtildi.
İKÖ Genel Sekreteri
Ekmeleddin İhsanoğlu, önemli bir inisiyatife daha
imza atarak
Iraklı ulemayı
Mekke'de buluşturdu.
Suudi Arabistan'ın Mekke kenti önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı.
İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) önderliğinde bir araya gelen Iraklı Şii ve Sünnî dinî liderler, Irak'ta mezhepler arasındaki çatışmaların durması için ortak
çağrı yaptı. Dinî ulema '
Müslümanların şerefi, kanı, mal-mülkü ile Müslüman ve Müslüman olmayanların
ibadet yerlerinin ve ulusal İslam birliğinin korunmasının gerekliliği'ni vurgulayarak Irak hükümetinden de "masum tutukluların serbest bırakılması" istendi.
İKÖ Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun girişimiyle, 50'ye yakın Iraklı Şii ve Sünnî lider, Mekke kentinde
Kâbe yakınlarında bir araya geldi. İslam Fıkıh Akademisi'nin şemsiyesi altında iki gün süren toplantının sonunda Şii ve Sünnî temsilcilerin mutabakata vardıkları 8 maddelik bir
belge açıklandı. 'Mekke Belgesi', İKÖ Genel Sekreteri İhsanoğlu tarafından okundu. İhsanoğlu, inisiyatifin uygulamada başarılı olabilmesi için "siyasi irade"nin önemine işaret etti.
Irak'taki Şiilerin liderlerinden Ayetullah Ali Sistani, toplantıya destek mesajı gönderirken, Mukteda el Sadr'ın da girişimi desteklediği belirtildi. Alınan bilgilere göre, toplantıda Mekke Belgesi'nin Irak'taki bütün camilerde okutulması kararlaştırıldı.
İki kez İKÖ Genel Sekreteri İhsanoğlu ile telefonda görüşen Irak'ın Şii kökenli başbakanı Nuri el-
Maliki de, Mekke'deki toplantıyı desteklediğini bildirdi. Toplantıda, Mısır'daki El-
Ezher Üniversitesi'nin şeyhi
Muhammed Seyyid Tantavi'nin bir mesajı da okundu. Mezhepler arasındaki kanın durması için çağrıda bulunan belgenin etkinliğinin artırılması için Irak'taki Şii ve Sünnî camilerde okutulması kararı alındı.
Mekke Belgesi'ndeki 8 temel çağrı
Irak ulemasının oluşturduğu Mekke Belgesi şöyle:
1- Müslüman,
Allah'ın bir olduğunu ve Muhammed'in O'nun elçisi olduğunu söyleyendir.
Temel ilkeler,
Sünni ve Şii inancında istisnasız eşit olarak uygulanır. Bu iki ekol arasındaki fark, yalnızca yorum ve görüş farkıdır; inancın ya da İslam'ın şartların esası arasında fark yoktur.
2- Müslüman'ın kanı, malı-mülkü ve şerefi Kur'an ve Hz. Peygamber'in sünneti temelinde kutsaldır, dokunulmazdır. Sünni ya da Şii, hiçbir Müslüman sindirilemez; göçe tabi tutulamaz, kaçırılamaz. Aile fertlerinden hiçbiri, dini ya da mezhepsel
inançlarından dolayı rehin alınamaz.
3- Camiler ve Müslüman olmayanların ibadet haneleri kutsaldır; dokunulamaz, saldırılamaz.
4- Bir mezhep ya da inanç adına işlenen suçlar, şerdir ve yeryüzünde şeytanın işleridir ve Allah tarafından
yasak kılınmıştır.
5- Mezhepsel, etnik, coğrafi ya da farklı dile dayalı çekişme ile tahrikin her türünden kaçınılmalıdır ve def edilmelidir. Kötü söz, ırza
tecavüz,
iftira,
küfür, Kur'an tarafından
haram kılınmıştır.
6- Bütün inananlar kardeştir. Müslümanlar arasında kargaşayı
teşvik edenlere,
ayrılık tohumları ekenlere ve Allah ile inananlar arasındaki bağları bozmak isteyenlere karşı dikkatli olmak Müslümanların yükümlülüğüdür. Sünni ve Şii, bütün Müslümanlar, zulmün karşısında mücadele etmeli ve zulme, adaletsizliğe karşı birleşmeli.
7- Suçsuz yere tutuklananlar serbest bırakılmalı ve gözaltındakiler adil biçimde yargılanmalı.
8- Bütün Müslümanlar,
bağımsızlık, birlik ve Irak'ın
toprak bütünlüğü için birlikte hareket etmeli. İşgalin bitirilmesi, Irak'ın İslami-Arap ve medeniyetteki rolünün iade edilmesi için halkın özgür iradesinin ortaya konulması sağlanmalı.
Bu arada Ankara, "Mekke Belgesi"ne desteğini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı, oluşturulan belgeyi olumlu bir gelişme olarak niteledi.