Planda,
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy'nin
Gürcistan Cumhurbaşkanı
Mihail Saakaşvili ile görüşmeleri sırasında bazı değişiklikler yapıldı ve bu değişikliklere
Medvedev'in de onay verdiği açıklandı.
Saakaşvili ve Sarkozy düzenledikleri basın toplantısında planını değiştirilmiş halinin kabul edildiğini açıklarken Saakaşvili, ''Bu bir siyasal
belge ve ilkelerde tam bir görüş birliği içerisinde olduğumuzu düşünüyorum'' dedi.
İki lider değişikliğin, ''
Güney Osetya'nın gelecekteki statüsünün yapılacak müzakerelerde ele alınması'' maddesi dahil bazı bölümlerin belgeden çıkarılması şeklinde olduğunu kaydettiler.
Sarkozy'nin sunduğu ateşkes öneri paketi şu maddeleri içeriyor:
* Taraflar, askeri güç kullanımına son verme taahhüdünde bulunacak.
* Geçici ateşkes durumundan, kalıcı ateşkese geçilecek.
* Taraflar karşılıklı olarak insani
yardım akışına izin verecek.
* Gürcü askerleri çatışmalardan önceki konumuna dönecek.
* Rus askeri de çatışmalardan önceki konumuna çekilecek.
* Güney Osetya ve Abhazya'nın statüsü, uluslararası değerlendirmeye açılacak.
SARKOZY: ''ASIL AMACIMIZ BÖLGEDE KALICI BARIŞI TESİS ETMEK''
Gürcistan Cumhurbaşkanı
Nicholas Sarkozy, asıl amaçlarının Güney
Kafkasya bölgesinde kalıcı barışı tesis etmek olduğunu söyledi.
Tiflis'te temaslarda bulunan Sarkozy, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ile yaptığı başbaşa görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında,
Rusya ve Gürcistan arasında bir barış antlaşması için öngörülen 6 maddelik belgenin, değişikliklerle kabul edildiğini kaydetti.
Sarkozy, bölgede kalıcı barışın sağlanabilmesi için görüşmelerin, ateşkesin sağlanmasından sonra da devam etmesi gerektiğini, ''kalıcı barışın''
hedefleneceği bu görüşmelere uluslararası gözlemcilerin iştirakinin gerektiğini de vurguladı. Sarkozy, ''Öyle anlar oluyor ki, taraflar uzlaşmada zorluk çekiyor. Ancak bunu sonuçlandırmamaz lazım'' dedi.
Rusya ve Gürcistan arasındaki görüşmelerde, Güney Osetya'daki Rus barış güçlerinin statüsünün gözden geçirilmesi gerektiğini de kaydeden Sarkozy, AB'nin asıl amacının kalıcı barışı tesis etmek olduğunu belirtti.
Saakaşvili de açıklamasında, Rusya'nın, Gürcistan topraklarını bombardımanı sırasında ''
sivilleri de hedef aldığını'' belirterek, Rus saldırılarında önemli kayıp verdiklerini, binalarda çok büyük hasarlar oluştuğunu ifade etti.
Barışı sağlamak için yapılan müzakerelerde, sivil kayıplar ve maruz kaldıkları yoğun bombardımanın gözardı edilmemesi gerektiğini kaydeden Saakaşvili, barış sürecine uluslararası kuruluşların da katkıda bulunması gerektiğini ifade etti.
Saakaşvili, Rusya'nın topraklarını bombardımanı nedeniyle insani yardımlara ihtiyaçları bulunduğunu kaydetti.
RUSYA, 10 YILDIR İLK KEZ, G-7 DİPLOMASİ TRAFİĞİNDEN DIŞLANDI
AB Konseyinin
Dışişleri Bakanları düzeyinde yarın yapacağı toplantıda Rusya'ya karşı simgesel
eylem üzerinde durulacağı bildirildi.
Üst düzey bir AB yetkilisi, Rusya'ya, ''Gürcistan'a karşı güç kullanmasının, Rusya-AB ilişkilerini etkileyecek sonuçları olacağını'' bildireceklerini ifade etti.
Litvanya Dışişleri Bakanı Petras Vaitiekunas, Reuters'a
telefonla yaptığı açıklamada bakanların, ''AB'nin, Rusya'ya yardımının kesilmesinden, vize görüşmelerinin ve yeni AB-Rusya
ortaklık anlaşması görüşmelerinin ertelenmesine değin geniş çerçeveli bir önlemler paketinin'' tartışılacağını söyledi.
''AB'nin, Rusya'nın saldırganlığını teyit etmesini istiyoruz'' diyen Vaitiekunas, ''Rusya ile ilişkilerin gözden geçirilmesini konuşmalıyız. Çünkü Rusya'nın eylemleri uluslararası hukukun, BM Ana Sözleşmesinin açık bir ihlalidir ve bu tür eylemlerin (o
ülke açısından) bir sonucu olmalıdır'' şeklinde konuştu.
Bugün G-7 ülkeleri liderleri arasında yoğun bir telefon diplomasisi yapıldı.
Bu görüşmelerde Gürcistan ele alınırken, Rusya'nın bu trafiğe dahil edilmediğine dikkat çekildi. Bir AB diplomatı, Rusya'nın böyle bir trafikten 10 yıldır ilk kez dışlandığına dikkat çekerken, ''
Moskova da bunun farkında'' dedi.
Öte yandan, AB dış
politika sorumlusu Javier Solana'nın dün Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev ile görüştüğü ve Rus liderin, çatışmaların durdurulması yolunda emir vermesini memnuniyetle karşıladığını bildirdiği açıklandı.
POLONYA, UKRAYNA VE BALTIK ÜLKELERİ LİDERLERİ,DESTEK İÇİN TİFLİS'TE BİRLİKTE HALKI SELAMLADI
Polonya,
Ukrayna ve Baltık ülkelerinin liderleri, Gürcistan ile
dayanışma içinde olduklarını göstermek amacıyla geldikleri başkent Tiflis'te, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Sakaaşvili ile birlikte parlamento önünde bekleyen binlerce göstericiyi selamladı.
Halk, liderlere coşkulu tezahüratta bulundu ve yoğun ilgi gösterdi.
Heyette, Polonya Devlet Başkanı
Lech Kaczynski ve Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski,
Estonya Devlet Başkanı Toomas Hendrik Ilves, Litvanya Devlet Başkanı Valdas Adamkus ve Başbakanı Ivars Godmanis,
Letonya Devlet Başkanı Valdis Zatlers, Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko bulunuyor.
Tiflis'te bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy'nin ise programındaki gecikme nedeniyle selamlamaya katılamadığı bildirildi.
PARLAMENTO ÖNÜNDE COŞKULU KARŞILAMA
Saakaşvili
halka hitaben yaptığı konuşmada, ''Kapımızın önündeki düşmana bugün burada yalnız olmadığımızı gösterdik'' dedi.
Gürcistan'ın özgürlüğünü kazanmak için mücadelesine devam edeceğini kaydeden Saakaşvili, kendilerini yalnız bırakmayan ve tüm
tehlikeleri göze alarak Tiflis'e gelen liderlere teşekkür etti.
Halkın büyük ilgi gösterdiği Luşçenko, yaptığı açıklamada, Gürcistan'ı yalnız bırakmamak için geldiklerini belirterek, ''Gürcistan her zaman özgür olacak. Her zaman sizinleyiz'' dedi.
Ukrayna'nın, Gürcistan'ın yakın dostu olduğunu kaydeden Luşçenko, özgürlüklerini kazanmak ve korumak için daima birlikte olacaklarını, Rusya'nın eski günlerinin hayalini kurduğunu ancak geriye dönüşün olmayacağını kaydetti.
Kaczynski, kimseden korkmadıklarını belirterek, ''Bugün Gürcistan'ın başına gelenler ile yarın bizler de karşılaşabiliriz. Biz buradayız. Tüm
Avrupa da burada olmalı'' dedi.
Diğer liderlerde, özgürlüklerinin tehlike altında olması nedeniyle bugün burada toplandıklarını belirterek, bundan sonra da karşılacakları tüm zorluklara karşı birlik olacaklarını söylediler.
Bu arada, Polonya ve Baltık ülkelerinin liderlerinin parlamento binasına gelişinde alınan olağanüstü güvenlik önlemi dikkati çekti.