12 yıl sonra ortaya çıkan SIR

Yıl 1995.Bosna Savaşı'nın en yoğun yaşandığı aylar.Binlerce Müslüman'ın Sırplar tarafından katledilmesine dünyanın ses çıkarmaması, Türkiye'yi harekete geçirir.

12 yıl sonra ortaya çıkan SIR

Birleşmiş Milletler'in silah ambargosu yüzünden kendisini savunamayan Boşnaklara yardım edilmesi için düğmeye basılır. Çeşitli yerlerden toplanan 3 milyon dolarla silah satın alınıp el altından Bosna'ya gönderilmesi kararlaştırılır. Pakistan asıllı Amerikalı bir silah tüccarına 3 milyon dolarlık ödeme yapılır; fakat silahlar Türkiye'ye gelmez. Ankara'da hemen 4 kişilik bir ekip oluşturulur ve hem parayı hem de devletin itibarını kurtarmak için 'çok gizli' operasyon başlar. Başında, aynı zamanda profesör olan bir albayın bulunduğu ekip, film senaryolarını aratmayacak bir plan hazırlar; Amerikalı tüccarın kendi ayağıyla Türkiye'ye gelmesini sağlar. Bosna'ya gidecek 3 milyon dolar bir bankanın Ankara-Küçükesat şubesine transfer edilince tüccarı bırakan özel ekip, iki ülkeyi önemli bir sıkıntıdan kurtarır. Bu başarı Bosna'nın Bilge Kral lakaplı lideri Aliya İzzetbegoviç'i çok duygulandırır. Operasyona katılanlara Smith-Wesson'un 150 yıl önce ürettiği modelin son versiyonundan 4 adet gönderen İzzetbegoviç, bir de teşekkür beratı kaleme alır: "Bosna-Hersek Cumhuriyeti'ni tecavüze ve Boşnak milletini soykırıma karşı savunmak için vermiş olduğumuz mücadele süresince yapmış olduğunuz her şey için şükranlarımı sunuyorum." dolandırıcı silah tüccarından Bosna için toplanan 3 milyon doların kurtarılmasının hikayesi şöyle başlıyor: Anlaşmada öngörülen silahların gönderilmemesi üzerine Ankara harekete geçer. 4 kişilik özel bir ekip oluşturulur; başında da bir albay yer alır. Dönemin 'güçlü' bazı sivil bürokratları da operasyona katılır. 3 milyon doları alıp kayıplara karışan Amerikalıya telefonla ulaşılır. Telefondaki ses, Genelkurmay Başkanlığı'ndan aradığını ve korgeneral olduğunu söyler. Aslında albay olan kişi şöyle der: "TSK'ya yeni bir silah sistemi alınacak. Sizin firmanızı tercih edeceğiz. Fakat komisyonlarımızı istiyoruz. Konuyu yüz yüze konuşalım. Sizi Ankara'ya bekliyoruz." 3 milyon dolar 'Bilgi Kral'a teslim edildi Birkaç gün sonra Ankara'ya gelen silah tüccarını, korgeneral makam aracıyla 3 kişi karşılar. Biri şoför, diğeri emir subayı, üçüncüsü korgeneral rolünü oynar. Operasyon ekibindeki 4. kişi ise askeri kışlada bekler. Silah tüccarı VIP'ten alınır. Yolda, rüşvet pazarlığına girilerek, tüccarın şüpheye düşmemesi sağlanır. Kışlaya gelindiğinde silah tüccarı sorgulanmaya başlar. Kayıp 3 milyon dolara ne olduğu sorulur. Daha sonra, 3 milyon doların kendisine tanınan süre içinde operasyon ekibinin belirttiği, bir bankanın Ankara-Küçükesat şubesindeki hesap numarasına transfer edilmemesi durumunda, bir daha ABD'ye geri dönemeyeceği tehdidinde bulunulur. Bağlı bulunduğu firmayı arayan silah tüccarı, 3 milyon doları kısa bir süre içinde belirtilen hesap numarasına aktardıktan sonra serbest bırakılır. Para, 'Bilge Kral' lakaplı Aliya İzzetbegoviç'e teslim edilir. Gayri resmi gerçekleştirilen ve devlet kademelerinde çok az kişinin haberdar olduğu operasyonun başarıya ulaşması, İzzetbegoviç'i çok sevindirir. Bilge Kral, ekipte yer alan 4 kişiye Smith-Wesson marka tabanca hediye eder. İzzetbegoviç ayrıca, şükranlarını bildiren bir yazı kaleme alarak silahla birlikte 4 bürokrata verir. Ekibin başı 'irticacı' diye ordudan atılmış Konuyu araştıran Zaman, hediye edilen 4 silahtan birine ve Begoviç'in kendi imzasını taşıyan berata Ankara'da ulaştı. 321 PD model tabanca, dünyaca ünlü silah markası Smith-Wesson'un 150 yıl önce ürettiği modelin son versiyonu. Bilge Kral, imzaladığı beratta operasyona katılanları överek, "Bosna-Hersek Cumhuriyeti'ni tecavüze ve Boşnak milletini soykırıma karşı savunmak için vermiş olduğumuz mücadele süresince yapmış olduğunuz her şey için şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullanıyor. Operasyon ekibinin başında yer alan albayın ise 28 Şubat sürecinde dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir tarafından 'irticacı' diye ordudan tasfiye edildiği öğrenildi. Geri kalan 3 kişi ise muhtelif yerlerde görevlerine devam ediyor. Öte yandan operasyon başlamadan önce, ekipte yer alan 4 kişinin dışında bir avukata 'hazır ol' mesajı gönderildiği belirtildi. Kendisine operasyonun ayrıntıları anlatılmadı, içerik ve zamanlamayla ilgili bilgi verilmedi. Fakat operasyonun yapılacağı hafta Ankara'da bulunması istendi. Olay açığa çıkar, idari ve adli makamlara intikal ederse devreye girecekti. İzzetbegoviç'ten teşekkür beratı Türkiye, 200 bin Müslüman'ın katledildiği savaşta, silah ambargosu yüzünden kendisini savunamayan Boşnaklar için seferber oldu. Merhum İzzetbegoviç de, bu yardımı hayattayken hiç unutmadı. Bosna için toplanan paranın kurtarılması operasyonundan sonra kaleme aldığı teşekkür beratına ise en içten duygularını aktardı: "Hürriyetimiz için vermiş olduğumuz savaşta, kardeşlerimizin gayreti daima bilinecek." Soykırımda 200 bin Boşnak öldürüldü Yakın tarihin en karanlık sayfalarından birini teşkil eden Bosna Savaşı (1992-1995) esnasında Uluslararası Kızılhaç Örgütü verilerine göre Bosna Hersek'te 312 bin kişi hayatını kaybetti. Bu kayıpların 200 bin kadarı Boşnak halkına aitti. Boşnaklar, dünyanın gözü önünde sistematik bir soykırıma tabi tutuldu. Halkının başında kahramanca direnen, 'Bilge Kral' ve 'Avrupa'daki Son Osmanlı Kartalı' lakaplı Aliya İzzetbegoviç 2003 yılında hayata veda etti. İzzetbegoviç, 24 yaşında iken komünist dönem Yuvoslavyası'nda 4 yıl boyunca cezaevinde yatmıştı. Cezaevi yıllarının sağlık problemlerinin artmasına yol açtığı belirtiliyor. Aynı adı taşıyan dedesi Aliya İzzetbegoviç ise Üsküdar'da askerlik yaparken tanıştığı Türk kızı Sıdıka Hanım ile evlenmiştir. ZAMAN
<< Önceki Haber 12 yıl sonra ortaya çıkan SIR Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER