Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nda (DİSK) işten çıkartılan çaycı kadına destek veren işçilere, sendika yönetimi ve diğer işçiler müdahale etti. Konuyla ilgili açıklama yapan DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu, hiç kimsenin DİSK binasını işgal edemeyeceğine vurgu yaparak, "12 Eylül faşist darbecilerinin bile kapısına kilit vuramadığı Konfederasyonumuzun işgal edilmesine DİSK izin vermeyecektir." dedi.
Yönetim Kurulu, Genel-İş Sendikası'nın İstanbul Avrupa Yakası şubelerinde çalışan Oya Baydak isimli personelin iş akdinin feshedilmesi üzerine bu personel ve arkadaşlarının İstanbul'daki DİSK binasının kapısına zincir vurarak içeri giriş çıkışları engellemesi ve binayı işgal etmelerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Kendilerini DİH diye ifade eden bu grubun daha önce de benzeri durumlar yaptığını, engelleme ve tacizlerine her defasında kendilerince gerekçeler uydurup kamuoyunu yanıltmaya çalıştıkları belirtilen açıklamada, "Oya Baydak'ın Genel Yönetim Kurulu'nu eleştirdiği ve bu sebeple işten çıkarıldığı doğru değildir. Birincisi, hiç kimse DİSK binasını işgal edemez; 12 Eylül faşist darbecilerinin bile kapısına kilit vuramadığı Konfederasyonumuzun işgal edilmesine DİSK izin vermeyecektir. İkincisi bu eylem haksız bir eylemdir, bu personelin iş akdi feshi haksız bir fesih değildir. Çünkü kendisi 4,5 yıl önce Fatih Belediyesi'nden işten çıkarıldığında emeklilik için primlerinin yeterli olmadığını belirtmiş ve emeklilik hakkını kazanana kadar Sendikamızdan geçici süreli iş istemiştir. O zaman ki Genel Yönetim Kurulu da işten çıkarılan bu üyemizin emeklilik hakkını kazanana kadar geçici olarak DİSK/Genel-İş'in Avrupa Yakası Şubeleri emrinde görevlendirilmesine karar vermiştir." ifadeleri yer aldı.
Açıklamanın devamında bir süre sonra Oya Baydak'ın emeklilik hakkını kazanmış olduğu, emekliye ayrılmış olduğu, hatta emekli maaşı aldığı ve alırken Genel-İş Sendikası'nda işe başladığının ortaya çıktığına işaret edilerek, şöyle denildi: "İşçinin herhangi bir kurumda işe başlarken kendi durumu ile ilgili doğru bilgi vermesi basit bir iyi niyet kuralıdır. Baydak, bir iş yerinde işe başlamanın en yalın ve etik kuralını en başından ihlal etmiştir ve aslında bu durum ortaya çıkar çıkmaz işine son verilmesi gerekirken zamanın Genel Başkanı Erol Ekici'nin koruması altında işine devam etmiştir. Sendikamız şubelerinde çalışacak personel, şubelerin ihtiyacı ve talebiyle işe alınır. Ancak bu personel şubelerimizin istememesine rağmen çalıştırılmaya devam ettirilmiştir. Sendikamızın Avrupa Yakası Şubeleri iyi tanıdıkları Oya Baydak'ın istihdamına en başından itibaren karşı çıkmışlar, iş ilişkisinin sonlandırılmasını defalarca talep etmişlerdir. Süreç içinde bu personelin görevlendirildiği sendika binasının temizlik, çay görevini aksattığı ve yapmadığı da ortaya çıkmıştır. Hatta bu durum Sendikamızın bir Başkanlar Kurulu toplantısında İstanbul Şubelerince dile getirilmiş ve gerekli işlemin yapılması istenmiştir."
"KAPICIYA HASTANE İŞÇİSİNE ÇAY, KAHVE YAPMAM"
En son gelinen aşamada ise bu personelin 'kapıcıya hastane işçisine çay, kahve yapmam' tavrının ortaya çıkması sonrasında, İstanbul Avrupa Yakası şubelerinin bu personelin iş akdinin fesh edilmesi talebini Genel-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu'na ilettiği aktarılan açıklamada, "Genel Yönetim Kurulumuz bu personelin işe başvuru talebindeki hileli ve yanıltıcı tavrı, şubelerimizle, üyelerimizle defalarca yaşadığı sorunları da göz önüne alarak bütün haklarının ödenmesi koşuluyla iş akdini feshetmiştir. Hadise bu kadar basittir. İşe başlaması yalan ve iyi niyeti suistimal üzerine kurulu, çalışması ise emekçi ahlakı ile bağdaşmayan bu kişinin işten çıkarılması DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu'nun haklı ve meşru bir kararıdır." izahında bulunuldu.
Açıklamada, "Genel Yönetim Kurulu'nun bu kararını haksız bir karar olarak kamuoyuna sunan ve bunu bir siyasi propaganda malzemesi olarak kullanan bir siyasi eyleme dönüştürmek isteyenlere bu fırsatı vermeyeceğiz. Hele buradan yola çıkarak sendikal hak ve özgürlükler için, iş cinayetlerini durdurmak için, taşeronlaştırmayı önlemek için ciddi bir mücadele veren ve hatta bu mücadeleyi çoğu zaman tek başına yürütmek zorunda kalan Konfederasyonumuz DİSK'in karalanmasına, hırpalanmasına, mücadelesinin gözden düşürülmesine asla izin vermeyeceğiz." vurgusu yapıldı.
"Daha önce Taylan Tanay şimdi de Oya Baydak senaryo aynı rol verilen, görev verilen kişiler farklı." diye süren yazılı açıklamada, siyasal iktidarın DİSK/Genel-İş Sendikası'nı itibarsızlaştırma operasyonunun yaklaşık iki yıl önce 'devrimci' olduklarını iddia eden (DİH) adlı grup tarafından devralındığı savunuldu.
Açıklama şöyle son buldu: "AKP iktidarının yapmaya çalıştığı itibarsızlaştırma operasyonunu ısrarla devam ettirdiler. Bu grup şimdi de Oya Baydak'a rol verip esasen alışılagelmiş görevlerini sürdürmeye çalışıyor. Soruyoruz bu sistemli saldırı da, niyet nedir, kim kiminle yan yanadır ve siz Genel-İş yöneticilerini hedef göstererek kime hizmet ediyorsunuz? Devrimci anlayış ve devrimciler, emekçilerin alın teri ve emeğine göz dikmez, el koymaz, emeğin kurumundan kendisine çıkar sağlamaz. Emekçilerin örgütlülüğüne, mücadelesine katkı sunarlar. Emekçilerin onurlu çalışma ve yaşam koşullarını yaratmak için katkı sunar yol gösterir mücadele ederler. DİSK ve Genel-İş örgütlerinin bu önemli tarihsel dönemde sürdürdükleri işçi sınıfı mücadelesini engellemeye çalışan neye hizmet ettiği anlaşılmayan ama işçi sınıfı mücadelesine hizmet etmediği bilinen DİH ve benzeri grupların eylem ve tacizleriyle Konfederasyonumuz DİSK'in ve Sendikamız Genel-İş 'in itibarsızlaştırılmasına asla izin vermeyeceğiz."
CİHAN