Davutoğlu: G-20 Zirvesi muasır medeniyetleri aşma çabasının gerçeğe dönüşmesidir


Başbakan Ahmet Davutoğlu, G-20 Zirvesi'nin Türkiye'de düzenleniyor olmasının "muasır medeniyetleri aşma çabasının bugün gerçeğe dönüştüğünü" ortaya koyduğunu söyledi. Davutoğlu, "G-20 Zirvesi ile birlikte eğer her sene bu törenlerde anmalarda muasır medeniyetleri aşma çabasından bahsetmiş olsaydık, bir dogma bir ideolojik çerçeve olarak, ama bunun gereğini yapmamış olsaydık belki yine IMF kapılarında bekliyor olacaktık." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ATO Congresium'da gerçekleştirilen Atatürk'ü anma törenine katıldı. Burada konuşma yapan Davutoğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün, beş önemli vasfıyla yüzyıl önceki tarihi akışa derin izler bırakan bir neslin öncüsü, temsilcisi olduğunu söyledi. Bu vasıflardan birincisinin 'öz güven' olduğunu söyleyen Davutoğlu, ikincisinin ise 'milletine duyduğu güven' olduğunu kaydetti.

Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bir lider çok üstün bir öz güvene sahip olabilir ama içinden çıktığı milletle bütünleşmemiş ve ona güven duymamışsa onu harekete geçiremez. Nitekim Amasya Tamimi'nde 'milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı belirleyecektir' derken millete duyulan güven yansıtılır ve Cumhuriyetimiz kurulmadan önce 'hakimiyet bilâ kayd-u şart milletindir' diyerek hiçbir başka hakimiyetin kabul edilmeyeceği bir kez daha vurgulanmak suretiyle millete duyulan güven temel bir ilke olarak ortaya koyulmuştur. Bugün de bizim kendimize duyduğumuz öz güven yanında milletimize duyduğumuz güven siyasetimizin devletimizin geleceğini belirleyecek bütün siyasi ilkelerimizin en önemli temelini oluşturmaktadır."

Davutoğlu, ardından da 1 Kasım seçimlerine göndermede bulundu: "Geçtiğimiz hafta 1 Kasım'da hakimiyet bilâ kayd-u şart milletindir diye kurulan bir cumhuriyetin, demokrasi ile taçlanması neticesinde milletimizin duyduğu güvene mazhar olmak bakımından büyük bir onurla ağır bir sorumluluğu üstlenmenin bilinciyle huzurunuzdayım. Kendimize güveniyoruz, öz güvenimiz sağlamdır. Çünkü ait olduğumuz millete güveniyoruz. 1 Kasım seçimleri yüzde 85 katılımla aslında millet iradesinin ne yönde tecelli edeceği yönünde bugün tek doğrudan kaynağın milletin kendisi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Milletimizin içinden ve milletimizin bağrından çıkmış liderler olarak bizler, gelecek nesillere ancak ve ancak milletimize güzel bir miras bırakarak tarihe adımızı yazdırabiliriz."

Davutoğlu, salonda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da şöyle seslendi: "Bu çerçevede geçtiğimiz yıl yine millet iradesine bağlı olarak doğrudan halkın seçtiği Cumhurbaşkanı olmak vasfıyla zatıaliniz de bu büyük geleneğe yeni boyutlar eklemenin ve milletimizin, Cumhuriyetimizin demokrasi ile taçlanmasının yönünde atılan önemli bir adımı bizzat temsil etmektesiniz."

Üçüncü vasfı "Tarihin akışını doğru okuyamazsanız bu tarihi akışa yön veremezsiniz." sözleriyle özetleyen Davutoğlu, dördüncü vasıf için de "Tarihi realiteler ile tarihi vizyon arasında irtibat kurmaktır." diye konuştu.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son olarak; büyük liderler sadece kendi milletlerine değil başka milletlere de ilham verirler. 1 Kasım seçimleri sonrasında bu seçimler sanki Bosna'da, Kosova'da, Makedonya'da, Arnavutluk'ta Filistin'de Somali'de Arakan'da yapılmış, Orta Asya Cumhuriyetlerinde yapılmış gibi sevinen ve Türkiye'nin istikrarı için o gece duaları ile buraya katkıda bulunanlar, aynen onların atalarının İstiklal Harbi'ne katkıda bulunmaları gibi kendi geleceklerini Türkiye Cumhuriyeti'nde görüyorlar. Biz de diyoruz ki aziz milletimizin geleceğini de bütün bu mazlum milletlerin geleceğini de teminat altına almak üzere gece gündüz çalışacak ve İstiklal Harbimize sahip çıkan bütün milletlerin kaderlerini kendi kaderimizden ayrı göremeyeceğiz."

Davutoğlu, "Bu hafta G-20 Zirvesi'ne ev sahipliği yapıyoruz. G-20 Zirvesi'nde 100 yıl önce bitti zannedilen bir milletin 100 yıl sonra dünyanın en büyük ekonomilerine ev sahipliği yapması işte muasır medeniyetleri aşma çabasının bugün gerçeğe dönüştüğünü ortaya koyuyor. G-20 Zirvesi ile birlikte eğer her sene bu törenlerde, anmalarda muasır medeniyetleri aşma çabasından bahsetmiş olsaydık, bir dogma, bir ideolojik çerçeve olarak, ama bunun gereğini yapmamış olsaydık belki yine IMF kapılarında bekliyor olacaktık. Ama biz muasır medeniyetleri aşma çabasının sadece sözde değil özde, gayrette ve millete hizmette olduğunu görüyor ve inşallah muasır medeniyetleri aşma yanında o medeniyete öncülük edecek ruhu ve bilinci de milletimizin irfanında hissediyoruz." diye ekledi.
CİHAN
<< Önceki Haber Davutoğlu: G-20 Zirvesi muasır medeniyetleri aşma çabasının... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER