Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da yaşayan İbrahim Öztürk (31) ve Ümmügülsüm Öztürk (29) çiftinin yeni doğan bebekleri Mikail Karahan Öztürk belediye tarafından ailenin elinden alındı. Bu uygulama, Türkiye kökenli göçmenler arasında tepkilere neden oldu. İshoj Belediyesi önünde toplanan yüzlerce Türkiye kökenli göçmen "Bebeğimizi geri gerin" diye slogan attı.

Her şey; kısmen özürlü olan anne Ümmügülsüm Öztürk'ün doğum kontrolü için gittiği ebenin kendisi için "göz teması kuramıyor, çocuğa bakamaz" raporu tutması üzerine başladı. Söz konusu raporun üzerine belediye yetkilileri doğacak çocuğu ailenin elinden almaya karar verdi.

Birçok kişi sosyal medya üzerinde yayınladıkları mesajlarda belediyeyi kınarken bugün belediye önünde bir protesto gösterisi gerçekleştirildi. Çok sayıda kişinin destek verdiği protestoda belediyenin çocuğu ailesine geri vermesi istendi.

Cihan'a konuşan baba İbrahim Öztürk, "Biz çocuğumuza bakabilecek durumdayız. Belediye çocuğumu geri versin" dedi. Bebeğini doğumdan sonra kısa bir süre kucağında tutmasına izin verdikten sonra kendisinden kopartıklarını belirten Anne Ümmügülsüm Öztürk ise çocuklarından asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Mikail Karahan'ın dedesi Cemil Öztürk ise başta kendileri olmak üzere çok sayıda akrabasının Mikail'e bakmak için belediyeye başvuru yaptıkları ancak cevap alamadıklarını söyledi.

Öte yandan ailenin avukatlığını yapan Arbab Perveez konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Belediyenin Öztürk çiftinin yeni doğan çocuğu Mikail Karahan Öztürk'e hukuksuz bir şekilde el koyduğunu belirten Avukat Perveez, İshöj Belediyesi'nin aldığı kararın her şeyden önce Danimarka'nın imza attığı Birleşmiş Milletler Çocuk Sözleşmesi ve Danimarka kanunlarını ciddi şekilde ihlal ettiğini söyledi.

KANUNLAR ETNİK KÖKENLİLERE FARKLI UYGULANIYOR

"Kanunlar genel olarak etnik kökenliler için farklı uygulanıyor. Dini, kültürel ve yaşam tarzları dikkate alınmıyor." diyen Perveez, sözlerine söyle devam etti: "Danimarka'nın imza attığı Birleşmiş Milletler Çocuk Sözleşmesine göre, ailesinden alınan çocuğun dini, kültürel ve dil değerleri güvence altına alınması gerekiyor. BM sözleşmesi bir 'şarttır' bunun mutlaka yerine getirilmesi gerekir. Mikail bebek olayında BM sözleşmesi ihlal edilmiştir. İshöj Belediyesi, kararını verirken Öztürk ailesinin diğer fertlerinin Mikail bebeğin sorumluluğunu üstlenmesiyle ilgili taleplerini hiç dikkate almamıştır."

Belediyelerin böyle durumlarda çocuğun bakımını üstlenecek aileden biri var mı diye araştırma zorunluluğu bulunduğunu belirten Perveez, "Bu durumlarda çocuğun bakımını üstlenecek aileden birileri var mı araştırması yapılmadığı gibi, ailenin taleplerine cevap bile verilmemiştir." dedi.

TÜRKİYE KÖKENLİ POLİTİKACILARA TEPKİ

Diğer taraftan İshoj Belediyesi Çocuk Servisi ısrarla kendilerinden konuyla ilgili görüş istememize rağmen herhangi bir yorumda bulunmayacaklarını söylediler.

İshoj Kopenhag ve çevresinde çok sayıda Türkiye kökenli insanın yaşadığı semtlerden biri olarak biliniyor. Halihazırda 19 kişiden oluşan Belediye Meclisi'nde Türkiye kökenli 5 encümen üyesi bulunuyor. Ancak söz konusu encümenler de konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmaya yanaşmıyor. İshoj Belediyesi önünde gerçekleştirilen protestoda en büyük tepkiyi belediye meclisinin Türkiye kökenli encümen üyeleri aldı. CİHAN