ÇMO 2019 için o vahim raporu açıkladı

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi hazırladığı 2019 İstanbul Çevre Durum Raporu'nda, İstanbul'un en önemli çevre sorunu olan su, hava, atık başlıklarında ölçüm yapılmadığı için çözüm geliştirilemediğine değindi. Atık yönetimi planlaması yapılamadığı için tonlarca atık ithalatı yapıldığına dikkat çeken ÇMO, atık depolarının çok uzakta olmasının maliyetleri arttırdığını belirtti.

SHABER3.COM

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi 2019 İstanbul Çevre Durum Raporu'nu yayınladı. Rapor; hava kirliliği, su ve atık su, toprak kirliliği ve gürültü kirliliği gibi başlıkları ayrıntılı bir şekilde ele alırken; geçtiğimiz yıllardan farklı olarak İstanbul'un atık yönetimi (İstanbul Sıfır Atığa Hazır mı?), altyapı sorunları, asbest riski ve İstanbul`da iklim değişikliği konularını da içeriyor. 

ÇMO'nun raporuna göre İstanbul katı atık yönetimini planlama hususunda oldukça geri bir konumda. Hiçbir uygulamanın (geri dönüşüm dâhil olmak üzere) tek başına çevre dostu olmadığını aktaran ÇMO, örnek olarak İstanbul gibi büyük bir şehirde atık toplama sisteminden kaynaklı olarak kimi materyallerin geri dönüşümünün sağlanması (özellikle toplama, aktarma ve kalıcı depolama sahalarına ulaşım sırasında harcanan enerji hesaplandığında) yakma yoluyla bertaraftan dahi daha yüksek bir karbon ayak izine sahip olabileceğini verdi.

İstanbul’un atık kompozisyonun net şekilde bilinmediği ve bu konudaki en son verilerin 2009 yılına ait İSTAÇ verileri olduğunu söyleyen ÇMO, bu sebeple sağlıklı bir atık yönetim planının oluşturulamadığını belirtti. Mevcut aktarma ve depolama alanları şehir merkezlerden fazlasıyla uzakta:



Atılan her atık, depolanmak için 100 km’yi aşan bir yol gidiyor. Bu da atık yönetim maliyetinin çoğunun taşımaya gitmesine neden oluyor. ÇMO ayrıca mevcut atıkların ayrıştırılmaması sonucunda atık ithalatının her geçen gün arttığından, her yıl 10 ülkeden tonlarca atık plastiğin ithal edilmesinden yakındı.

Atık kompozisyonlarının derhal belirlenmesi ve yeni yönetim planlaması yapılmadan bu sorunun çözülemeyeceğinin altını çizen ÇMO, konuyla ilgili adım atmaya çağırdı.

27,5 MİLYON AİLENİN OKSİJENİ KESİLDİ

Türkiye’de son dönemde 550 bin hektarlık orman arazisi maden ve turizm tahsisleri gibi kullanımlar nedeniyle yok edildi. Bu alan, İstanbul’un yüz ölçümünden fazla. Yok edilen ağaç sayısı ise 55 milyonun üzerinde. İki ağacın 4 kişilik bir ailenin yıllık oksijen ihtiyacını karşıladığı düşünüldüğünde, yok edilen ormanlarımızla 27,5 milyon ailenin bir yıllık oksijeni kesildi.

İNŞAATLAR İÇİN AĞAÇLAR KESİLİYOR

Üçüncü havalimanı inşaatı için 13 milyon ağaç kesildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlatılan İstanbul Bölgesi 3. Havalimanı projesi ÇED raporunda kesilecek ağaç sayısının 2 milyon 500 bin olacağı belirtilmişti. Fakat kesilen ağaç sayısı 13 milyon olarak saptandığı açıklandı. Kuzey Ormanları Savunması’nın (KOS) yapmış olduğu analize göre 2012-2019 yılları arasında havalimanı proje sahasında 8 milyon, inşaat için açılan 2 taş ocağı için en az 1 milyon 200 bin, havalimanına giriş sağlayan Kuzey Marmara Otoyolu için 3 milyon 700 bin ağaç kesildiği tespit edilmiştir. Bakanlık bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmadığı gibi devam eden projenin İstanbul’un kuzeyini yeni yerleşimlere de açacağı gerçeğinden hareketle kuzey ormanlarından milyonlarca daha ağacın kesileceği öngörüsünde bulunmak teknik açıdan yanlış olmasa gerek.

ÖLÇÜM YAPILMIYOR

İstanbul’da yaklaşık 2 milyon nüfusun yaşadığı bölgede ölçüm 2018 yılında neredeyse hiç yapılmamış, bu bölgede solunan havanın kirlilik durumu tespit edilememiştir. Ayrıca, İstanbul’da ölçüm yapılan fakat güvenli veri alımının olmadığı ilçelerde yaklaşık 6 milyon kişi yaşamaktadır. Özetle, İstanbulluların yarısının soluduğu havaya dair yorum yapılabilecek yeterli veri toplanamamıştır.
<< Önceki Haber ÇMO 2019 için o vahim raporu açıkladı Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER