Almanya'da son günlerde sert eleştirilerin hedefinde olan sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) partisine üyelik başvuruları sayısında artış olduğu kaydedildi. Haber portalı Der Spiegel'in haberine göre, 1-15 Ocak tarihleri arasında partiye üye olmak amacıyla 2 bin 500 kişi başvuruda bulundu.

AfD'nin Der Spiegel'e yaptığı yazılı açıklamaya dayanan habere göre, sadece 10 Ocak'tan bu yana bin 900 üyelik başvuru formu partiye ulaştı. Partinin tüzüğü gereği, söz konusu kişilerin üye olarak kabul edilmeden önce başvuruların, bir ayı geçmeyecek şekilde incelenmesi gerekiyor.

Der Spiegel'in AfD'ye 10 Ocak tarihinden itibaren yapılan üyelik başvurularındaki sayıyı sormasının nedeni ise o tarihte yayınlanan ve infiale yol açan bir haber dosyası oldu. Correctiv araştırma ağının ortaya çıkardığı, 10 Ocak'ta yayınlanan bu dosyada, Avusturyalı aşırı sağcı ve Avrupa'nın önde gelen aktivistlerinden Martin Sellner'in konuşmacı olarak katıldığı ve aşırı sağın iktidara gelmesi halinde yapılacak ilk icraatların ele aldığı gizli bir toplantı gerçekleştirildi. 25 Kasım 2023'te yapılan bu gizli toplantıya Federal Meclis'te temsil edilen AfD'nin üyeleri de katıldı.

Söz konusu toplantı ile ilgili en çok tartışmaya yol açan konu ise, aşırı sağcıların "tersine göç" yani insanları köklerinin bulunduğu ülkeye zorla geri gönderilmesine ilişkin planı oldu. Nazi Almanyası dönemindeki uygulamalarla benzerlikler gösteren bu planın ele alındığı toplantıya AfD'den temsilcilerin de katılmış olması ülkede yoğun tepki yarattı. O tarihten bugüne dek Almanya genelinde aşırı sağ ve ırkçılık karşıtı protesto gösterileri yapılıyor.



AfD, bu yıl Haziran ayında düzenlenecek Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri ile güçlü olduğu ve son kamuoyu anketlerinde de birinci güç olarak öne çıktığı üç doğu eyaletindeki parlamento seçimlerinden zaferle çıkmayı hedefliyor. İlaveten bu yıl sekiz eyalette yerel seçimler de yapılacağından, parti belediye başkanlıklarında da elini güçlendirmeye yönelik yoğun çalışma yürütüyor.

Partinin anayasal düzene aykırı hedefleri nedeniyle doğudaki dört eyalette teşkilatları istihbarat kurumu tarafından izlense de, yasaklanması konusunda farklı görüşler hakim. Pek çok anayasa hukukçusu ve siyasetçi, iyi hazırlanmamış bir yasaklama sürecinin, Federal Anayasa Mahkemesi'nden döneceği ve bunun yaşanması halinde de partinin olduğundan da güçlü hale geleceği endişesini taşıyor.   

AfD ise kendisine yönelik tartışmalar ve iki haftadır süren aşırı sağ karşıtı protestoları, kendini "öcüleştirmeye yönelik kampanyalar" olarak nitelendiriyor.

Yaşanan tartışmalar, protestolar ve yapılan eleştirilere rağmen, Der Spiegel'in haberine göre partinin 1 Ocak'tan beri binden fazla net üye kazanması da dikkat çekici bir gelişme olarak izleniyor. Bu son artışla partinin toplam üye sayısının 41 bine yükseldiği aktarıldı.