Ali Bey, olsa dükkan sizin!

Türkiye’nin en büyük müteahhitlerinden biri olan Ali Ağaoğlu, “krizden evvelki son çıkış” diye nitelenen konkordato talep edeceğine dair iddiaların doğru olmadığını söyledi söylemesine de aynı toplantıda tablonun vahametini kendi ağzından ikrar etti.

SHABER3.COM

Semih Ardıç / Tr724

Türkiye’nin en büyük müteahhitlerinden biri olan Ali Ağaoğlu, “krizden evvelki son çıkış” diye nitelenen konkordato talep edeceğine dair iddiaların doğru olmadığını söyledi söylemesine de aynı toplantıda tablonun vahametini kendi ağzından ikrar etti.
 
Ağaoğlu’nun milyar dolara yakın vadesi geçmiş borcu olduğunu bankacılar söylüyor.

DÖVİZ ARTTIKÇA BORÇ ARTIYOR

Piyasada yaprağın kıpırdamadığı, döviz, faiz ve enflasyona bağlı olarak inşaat malzemelerinin aylık yüzde 10-15 zamlı hale geldiği bir devirde inşaatçının yüz milyonlarca dolar borç yükü altında olmasının ne kadar büyük bir risk manasına geldiğini en iyi Ali Ağaoğlu bilir.

Borç döviz nevinden, satış TL ile. Dolar arttıkça borcun TL mukabili yekûnu artıyor.

İnşaat maliyeti enflasyon sebebiyle katlanırken satış fiyatları talep düştüğü için aşağı çekiliyor.

Müteahhitler bu yüzden iki taraftan makas yiyor. Maliyet artarken malın fiyatı düşüyor. Gayrimenkul fiyatları geriledikçe bankalar ilave teminat talep ediyor. Tam bir kapana sıkışmışlık hali…

ÖZ KAYNAK ORANI EN DÜŞÜK SEKTÖR: İNŞAAT

İşler yolunda giderken kimse kıtlık zamanlarına hazırlanmadığından öz kaynak da yok haliyle. Eline kazmayı küreği alan herkes inşaat şirketi kuruyor.

Türkiye’de 800 bin civarında kayıtlı şirketin 170 binden fazlası inşaat şirketlerinden teşekkül ediyor. Dört şirketten biri yap-sat” üzerinden para kazanmaya çalışıyor.

“Değirmenin suyu” mesabesindeki krediler kesildiğinde bugünkü manzaralarla karşılaşıyoruz.

Sinpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik’in, “Konut kredisinin senelik faizinin yüzde 8’ini Hazine karşılasın.” teklifi aslında Ankara’ya, “Biz fiilen battık, gelin kurtarın.” mesajı vermek için dillendirildi.

AVNİ ÇELİK’İ SÖZCÜ SEÇTİLER

Markalı konut inşa eden firmaların kurduğu Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Şeref Başkanı sıfatı ile bu vazife Avni Çelik’e tevdi edildi. Korkudan kendilerinin dile getiremediğini aktarması için Çelik’i sözcü seçtiler.

Malum artık kafayı kaldıranın şirketine el konuluyor. Bununla kalmıyor istibdat rejimi. Bir de patronları gözünün üzerinde kaşın var diyerek hapse atıyor. Boydak ailesine reva görüldüğü gibi malları cebren ve hile ile gasp ediliyor.

GÜZEL GÜNLER ÇOK GERİDE KALDI

Faizlerin geldiği seviyeden tekrar konut talebini tetikleyecek yüzde 0,80 seviyelerine gelmesi üç-beş seneden evvel mümkün görünmüyor.

İnşaatçılar kredi ile çarkı döndürüyordu. Son 6 ayda bankaların bakışı değişti. Riskler arttığı için kredi musluğunu kapattılar.

Müteahhitler bahar havasının yaşandığı günlerde maketten sattıkları konutu faiz ve diğer maliyetler hemen hemen aynı kaldığı için sıfır öz kaynakla bile ikmal edebiliyordu. Kredi desteği ile hem onlar hem de bankalar kazanıyordu. Bu devir bitti.

DÖVİZ BORÇLARI ÖDENMİYOR

Şimdi dolar günde 30 kuruş artıyor. Döviz borçları şişti ve ödenmiyor. Bankalar krediyi geri çağırmaya hazırlanıyor ki müteahhitlerden sesler çıkmaya başladı.

Ali Ağaoğlu bilançosunda duran varlıkları ile nispeten krizi aşacağını düşünüyor. Rüzgâr santralleri ve alışveriş merkezlerindeki dükkanları satarak borcunu kapatacağını söylüyor.

Gelin görün ki ekonomi allak bullak olmuşken kim enerji santrali ya da AVM’de dükkan satın alır.

Gayrimenkul fiyatları son bir yılda dolar hesabıyla yüzde 43 düştü. Enerjide en büyük gruplar bile zarar ediyor.

Hükûmet santrallere verdiği doğalgazı yüzde 50 artırırken, elektriğe yüzde 9-14 arasında değişen oranlarda zam yaptı. Aradaki farkı enerji tesisi kurmuş holdingler cebinden karşılayacak.

Dolar ve faize teslim edilen enerji şirketleri için ne halleri varsa görsün denildi nazikçe.

TÜRKİYE’NİN HALİ ORTADA İKEN KİM ALACAK O MÜLKLERİ?

Ağaoğlu o mülkleri, santralleri işlerin iyi gittiği günlerde satsa döviz borçlarını kapatabilirdi. Amma velakin halihazırda Türkiye’de ne böyle bir para ne de böyle bir alıcı var.

Zaten Ali Bey, “Türkiye’nin güllük gülistanlık olmadığını biliyorsunuz.” sözleri ile kolunu verip gövdeyi kurtarma planının çok da kolay yürümeyeceğini itiraf etmiş.

Kompresör imalatçısı Adnan Dalgakıran sözünü esirgemeyen bir sanayici olarak nam salmıştır. Adna Bey, Çelik’in “yüzde 8 Hazine desteği” çıkışına sosyal medyadan cevap verdi.

Dedi ki: “Müteahhitler diyor ki devlet faizleri sübvanse etsin biz ev satıp para kazanmaya devam edelim. Yani diyorlar ki aradaki farkı Adnan sen öde. (Sübvansiyon halkın ödediği vergilerden kaynak aktarmaktır). Arkadaşlar olsa dükkan sizin!”

Fazla söze ne hacet. Olsa dükkan sizin Ali Bey!

<< Önceki Haber Ali Bey, olsa dükkan sizin! Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER