'Aleyhimize olunmasaydı kendimizden şüphe ederdik'

Samanyoluhaber yazarı Ali Emir Pakkan, Süleyman Hilmi Tunahan'a kurulan kumpası ve şu anda da hizmet hareketine çok daha ağırıyla uygulanan iftira kampanyasını yazdı

SHABER3.COM

Aleyhimize olunmasaydı kendimizden şüphe ederdik

Fethullah Gülen ve hizmet hareketi tarihin en ağır, en haksız ve en alçak saldırılarına maruz. Herkes suskun ve bu linç girişimini izliyor! Bazıları da alkışlıyor!

Oysa özellikle İslami cemaatler, Gülen ve hizmet hareketi hakkındaki itham ve iftiraların bir kurgu olduğunu çok iyi biliyor!  Çünkü Esat Erbili'den Said Nursi'ye, Muhammet Raşit Erol'dan Mahmut Efendi'ye her toplum önderi benzer saldırılara maruz kaldılar.

Bursa kumpası

Süleyman Hilmi Tunahan Efendiye ( 1888-1959) kurulan bir kumpastan söz etmek istiyorum. 

Yıl 1957, Bursa Ulucami'de sarıklı cübbeli bir grup, ellerinde tevhit yazılı yeşil bayrak, "şeriat isteriz" diye nümayiş yapıyor! Polisle çatışıyor ve gözaltına alınıyorlar! İfadelerinde, "Biz Süleymancıyız. Süleyman Efendi mehdidir! Talimatı ondan aldık!" diyorlar! 

Şu işe bakın, Demokrat Parti (DP) devri... Adnan Menderes başbakan. Süleyman Hilmi Tunahan, İstanbul'da ve ömrünün son demlerini yaşıyor. 

Ulucami'deki bu olay sonrası, senaryo gereği (bitirme planı da diyebilirsiniz) bir sabah Kısıklı'daki evini polis basıyor! Yaşına ve hastalığına bakmadan ellerine kelepçe vuruluyor! Kütahya'ya götürülüp bir hücreye atılıyor!  

Süleyman Efendi'nin Bursa'daki hadiseden hiç haberi yoktur! Göstericileri tanımamaktadır. Ama ülke çapında Süleymancı avı başlıyor! Damadı Kemal Kaçar ve bazı talebeleri de gözaltına alınıyor! 

69 yaşında, tam 59 gün son derece ağır şartlarda tutulan Süleyman Efendi hakkında savcı idam istiyor! Ama daha ilk duruşmada Bursa olayının bir tertip olduğu anlaşılıyor! 

Mahkeme Hakimi, 'Süleyman Efendiden talimat aldık' diyen kişilere, Hocaefendi'nin de içinde olduğu bir grubu gösterip, 'Hangisi Süleyman efendi?'' diye soruyor! 

Göstericiler, Süleyman Efendi'yi tanımıyor! 

Bütün plan suya düşüyor!

Mahkeme tertibi ortaya çıkarıyor!

Süleyman efendi ve talebeleri ( 8 Kasım 1957)tahliye ediliyor! 

Hapisten çıkınca İstanbul'a değil İzmir'e giden Tunahan Hocaefendi'ye; Biraz dinlenseniz, diyor talebeleri ancak O; "Yolculukta bazen arabanın tekeri patlar. Bizim de tekerimizi patlattılar. Şimdi yapıştırdık. Okutamadığımız zamanları telafi için daha çok çalışacağız." cevabını veriyor!

Münafık olmaktan kurtulduk

İftira kampanyaları ve yalan haberlere de aldırıs¸ etmiyor büyük alim! "Efendim, sizin aleyhinizde şu iddialar var” diyen talebesini şöyle uyarıyor:
“Elhamdulillah! Münafık olmaktan kurtulduk. Allah Resulü başta olmak üzere, İslam büyüklerinin hepsinin aleyhinde konuşulmuştu. Eğer bizim aleyhimizde konuşulmazsa kendimizden şüphe ederdik.” 

Elbet hizmet hareketine kurulan tuzaklar bir gün bağımsız mahkemelerden döner! 

Ama bu dönemde... Dini, siyasete ve menfaatlerine alet eden, hizmet hareketine leş kargaları gibi çökenler bir yana; bazı cemaatlerin bu hukuk dışılıklara itiraz etmeleri beklenirdi...

Süleyman Efendi'nin hayatından günümüze ışık tutan bir kaç levhayı daha yazacağım... 

Ali Emir Pakkan

<< Önceki Haber 'Aleyhimize olunmasaydı kendimizden şüphe ederdik' Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER