Albayrakların operasyonel manşetlerle yürüyen davaları!

Yeni Şafak'ın son olarak AKP'li Suat Kılıç'ı hedef alması Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünürü Albayrak Ailesi'nin geçmişten günümüze gazete manşetleriyle yürüttüğü "dava" mücadelesini hatırlattı.

samanyoluhaber.com

Albayrakların davası

Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘bakandan bile daha etkili’ müsteşarı Yusuf Tekin bir konferansta konuştu. Müsteşar olmadan önce bir bakanın kendisine “Fethullah Hoca’nın selamı var, Müsteşarlığı kabul etme” dediğini iddia etti.


Herkes kim bu bakan diye sorarken, iki gün sonra Albayrak’ların gazetesi Yeni Şafak bombayı patlattı. O bakanın Suat Kılıç olduğunu yazdı. Ardından eski bakan Kılıç twitter hesabından açıklama yaptı ve olayı yalanladı.



Haber doğru mudur yalan mıdır bilemem ama bildiğim Yeni Şafak’ın eski bakan Suat Kılıç alerjisi yeni değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde aldığı şaibeli ihalelerle büyük servet yapan Albayrak ailesi Erdoğan’ın yükselmesiyle birlikte büyümeye devam etti ve her ballı ihalede boy göstermeye başladı. İstediklerini alabilmek için de ellerindeki yayın organlarını şantaj amaçlı kullanmaktan hiçbir zaman çekinmedi. Havuz medyası arşivlerinde bu konuda mebzul miktarda haber mevcut zaten.

Grubun gazetesi Yeni Şafak AKP’li bakanlar dahil olmak üzere ayağına takılan her kim olursa olsun manşetten hedef gösterdiler. Bundan zamanın Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç olduğu gibi dünün Ulaştırma Bakanı, bugünün Başbakan’ı Binali Yıldırım da nasibini almıştı.

Albayrak ailesinin gazetesi Yeni Şafak Suat Kılıç’ı neden hedefe koydu?

8 Mayıs 2013 tarihli Yeni Şafak gazetesi ‘Arıza Bakan’ diyerek sürmanşetten Suat Kılıç’a yüklendiği zaman herkes şaşırmıştı. Uzun süre üzerinde çalışıldığı belli olan dosya haberde Bakan Kılıç’ın vukuatları bir bir sayılmış haberin sonunda Başbakan Erdoğan’ın yeğenini bile fırçaladığı yazılarak bir yerler mesaj verilmişti. İşin aslı sonradan anlaşıldı.

Sözcü Gazetesinden Saygı Öztürk’ün haberine göre “Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun başına ilahiyatçı genel müdür getirebilmek için Hasan Albayrak’ı görevden almak amacıyla üç kez kararname gönderdi. AKP’nin en güçlü bürokratının kararnamesi üç kez Başbakandan döndü. Ancak, Kılıç’ın “ya ben ya o” söyleminden sonra, Albayrak’ın kararnamesi yeniden sevk edildi. AKP’nin yayın organı da başka görevden almaları gerekçe gösterip “Arıza bakan” manşetini attı. Zaten Yeni Şafak’ta haberin yayınlanmasından iki hafta sonra Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak görevinden alındı. Hasan Albayrak’ın Yeni Şafak’ın sahipleriyle aynı aileden olduğu söylemeye bilmem gerek var mı?



Kredi Yurtlar Kurumunun yemek ihalesi Albayrak ailesine..

Altı üstü bir bürokrat, neden bu kadar büyütmüş olabilir ki Albayrak ailesi olayı diyebilirsiniz.  O zaman bir başka habere bakalım.

28 Şubat 2005 tarihli internet sitelerine şöyle bir haber düşer: Ahmet Albayrak’ın kızı Zeynep Albayrak ile Bekard Yemek Sanayi’nin sahibi ve AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi Yunus Günaydın’ın oğlu Cemil Günaydın dünya evine girdi.

Bekard Yemek Sanayi’nin şirket ortağı Cemil Günaydın, Cemil Günaydın’ın ortakları ise; Ahmet Albayrak’ın kardeşleri, yeğenleri ve çocuklarından oluşuyor. 1976 yılında Kredi Yurtlar Kurumuna memur olarak giren ve o dönemin KYK Genel Müdürü Hasan Albayrak ise Albayrakların amca çocukları.

Ve bir başka haber..

Sayıştay’ın hazırladığı 2013 Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Denetim Raporu, devletin nasıl zarara uğratıldığını gözler önüne serdi. Raporda, yurtta kalan öğrencinin aldığı yemek bedeline bakılmaksızın işletmeye, gereksiz yere yemek ücretinin tamamının ödendiği tespit edildi. Parmak izi sisteminin çalışmadığı, imza föyü kullanıldığı ve listelerin sonradan sisteme işlenmediği belirtildi. Öğrencilere kahvaltı için 2,20 TL, akşam yemeği için 4,50 TL olmak üzere, günlük 6,70 TL yemek yardımı yapılıyor. Sayıştay raporuna göre öğrenciler bu miktar tutarında yemek almasa da fark işletmeciye ödendi.

Kim bu işletmeci dersiniz?





6 Ocak 2012 tarihli Yeni Şafak gazetesi sürmanşetten dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a gazetecilik tabiriyle ‘çakmıştır’. Konu, Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı bir genelgeyle TAV’ın elde ettiği yolcu taşıma yetkisi. E Albayrak ailesinin taşımacılık konusuna olan ilgisini bilmeyen yok. 17 Eylül 2001 tarihli Sabah gazetesinin arşivinde, hangi amaç yöntemlerle Erdoğan’ın başında bulunduğu belediyenin taşıma ihalelerini kapattığı haberi bir fikir verir sanırım.

Binali Yıldırım’ın başında bulunduğu bakanlık o günlerde Yeni Şafak’ın sahiplerinin canını bayağı sıkmış ki, birkaç gün boyunca sürmanşetten Binali yıldırım ve TAV haberleri devam etti.

Yeni Şafak’ta böyle şeyler olur mu?

15 Ekim 2010 tarihli Yeni Şafak gazetesinin -artık patron haberlerine ait olduğu bildiğimiz- sürmanşetinde bu defa Diyanet vardı. Habere göre o günlerde Diyanet işleri başkan yardımcısı olan Mehmet Görmez, bazı harcamalarda usulsüzlük yaparak büyük bir yolsuzluğa imza atmış ancak olay müfettişlerce kapatılmış. Haber aynı gün Diyanet tarafından yalanlanmış.

O günlerde gazetenin yayın yönetmeni olan Yusuf Ziya Cömert’e bir meslektaşı bu haberle ilgili ‘ne iş?’ diye sorduğunda haberin patron talebiyle girdiğini söylemekten çekinmemiş. Bu haberin üzerinden çok geçmeden 11 Kasım 2010’da Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı’na atandı. Belli ki Albayrak ailesinin Diyanet’in başına atanması beklenen Mehmet Görmez’in yerine daha ‘uygun’ bir adayı vardı. Ve patron talebiyle giren bu haberle Görmez’in yıpratılması hedeflenmişti ancak başarılı olamadı.



Albayrak ailesinin vukuatları elbette bunlarla sınırlı değil. Milyar dolarlık SEKA arazisine daire fiyatına Danıştay’ın iptal kararlarına rağmen nasıl çöktükleri, Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ihalelerini nasıl aldıkları, Erdoğan Türkiye’yi yönetmeye başladığında da ihale kapatma becerilerini İstanbul sınırlarından çıkarak bütün ülkeye nasıl gösterdiklerini anlatmaya gerek yok. Bugün Albayrak ailesi sadece medyada değil, inşaat, sanayi, lojistik ve hizmet alanlarında devasa bir holding haline gelmiş durumda.

Ne diyelim haramın binası olmaz, helalinden kazanan herkesin Allah yolunu açık etsin..

Mehmet Yıldız tr724
<< Önceki Haber Albayrakların operasyonel manşetlerle yürüyen davaları! Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER