Albayrak: Ekonomideki mevcut tablo mantıkla açıklanabilecek süreç değil

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 'yeni ekonomi paketi'ni açıkladı

SHABER3.COM

Albayrak’ın saat 14.00’te başlaması gereken toplantısı saat 15.15 civarında başladı. Bu sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayburt’ta halka sesleniyordu. Toplantıda olan muhabirlerin aktardığına göre Albayrak, kürsüye çıkarak Cumhurbaşkanı’nın konuşması bitene kadar bekleyeceğini söyledi.

Albayrak'ın açıklamalarının öne çıkan bölümleri şöyle: 

-Bugün benim için çok heyecan verici bir gün. Yeni sistemin genel çerçevesini çizeceğimiz bir toplantı bu. 

-Türkiye orta gelir grubundan üst gelir grubuna çıkması için nasıl bir yol izlemesi konusunda birçok toplantı yaptık. 

-Türkiye'nin tüm kurumlarıyla daha hızlı ve güçlü politikalarla hedeflerine ilerlediği bir süreci yaşayacağız. 

-Gerek para gerek maliye politikalarının tek bir şapkada birleşmesiyle çok daha etkin ve güçlü bir bakanlığımız olacak. Hem içeriden hem de dışarıdan danışmanlar, bakan yardımcıları, genel müdürlerle çok daha etkin bir bakanlık olacak.

-İlk günden beri attığımız adımlar ve ortaya koyacağımız vizyonlarla birlikte izleyeceğimiz politikaları tüm paydaşlarla istişare ederek yolumuza devam edeceğiz. Ulusal ve uluslararası tüm paydaşların içinde olduğu geniş yelpazede her bir adımı ince ince döşüyerek aksiyon alacağız. Eylül ayında açıklayacağımız OVP, ki yeni bir isim de arıyoruz. Yeni ismiyle birlikte bu programın detayları ortaya çıkacak. 

-En önemli adımlardan biri kararlı bir yaklaşım olması. Bugüne kadar kararsız mıydık, hayır. Yeni model olarak ortaya çıkacak bakanlığın koordinasyonunda emin adımların atıldığı yeni bir dönem olacak. 

-Değişimi hedefleyecek. Türkiye bir üst lige çıkmak zorundaysa bazı şeyleri değiştirmesi lazım. Bunu ortaya koyacak somut, güölü zemini ortaya koyması lazım. 

-Güçlü bir refleks ve altyapıya sahip olması lazım. Küresel anlamda rekabetçi bir dönemde yaşıyoruz. Her gün yeni dinamiklerin şekillendiği bir süreçten geçiyoruz. 

-Esen rüzgarlara karşı ne kadar güçlü olursanız o kadar güçlü olursunuz. 

-Berat Albayrak geldi, gitti başkası geldi. Devamı var mı? Yok. Sürdürülebilir olacak. Albayrak olsa da olmasa da bu sistemin sürdürülebilir olması gerekecek. Kişiye, sektöre, bölgesel avantaj ve dezavantajlara dayalı olacak. 

-Katılımcı olacak. 81 milyonun katılımcı olduğu. Eğitim, gelir, sektörel düzeyi ne olursa olsun bu çerçeve günlük taktiksel bir mantıkla değil, stratejik akılla yaklaşmaktan geçecek. 

-Bunları ortaya koyarken prensiplerimizin de olması lazım. Bunlarla yola çıkılırsa bu sürece ulaşabilirsiniz diyecek paydaşlar; seven sevmeyen, oy veren vermeyen. Ekonomideki mevcut tablo, Türkiye'nin makro göstergeleri dikkate alındığında makul, mantıkla açıklanabilecek bir süreç değil. Göstergeler noktasında farklı etkilere sebebiyet verecek neticeler ortaya koyuyor. 

-Belirlediğimiz yol haritasını güçlü prensipler üzerine inşa edip kişiler üzerine yürümediğini ortaya koyduğumuzda bu güzergahta hiçbir şekilde savrulmadan yoluna devam edecek. Ekonomimizi güçlü temeller üzerine inşa edecek bir yapı olması lazım.

-Piyasayla iletişimde güvenin sağlanmasından sonra, gerçekçi politikaların sçilmesi öncelikli olacak. Kime göre, o ülkenin kendi dinamikleri ölçüsünde olması gereken politikalar üzerinde bu sürecin temel prensiplerinden bahsedeceğiz. 

-Ekonominin temeli veriye dayanıyor. Bir de algı tarafı var, o kısmına sonra gireceğiz. Sadece bakanlık çerçevesinde değil, çok daha güçlü bir çerçeve ortaya koyacağız. 

-Türk Lirası'na içeriden başlayarak güvenin artırılmasını güçlü ve etkin biçimde yöneteceğiz. Bugün Türkiye sadece kendisi ve bölgesi özelinde değil, küresel anlamda da çok önemli bir rol model olma ihtimali vardır. 

-Para politikalarının tam bağımsızlığını sağlayacağız. Buradaki özellikle para politikalarının tam bağımsızlığı konusunun prensip olarak devam etmesi gerekiyor. Bu prensip özelinde yola devam etmemiz lazım. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı çok kritik esaslardan bir tanesi. Bunu ortaya konacak yasal çerçeveler, düzenlemeleri daha etkin biçimde yapacağız.

-Finans sektörünün yüzde 90'ından fazlası bankacılık sektörü olmayacak. 15 senede ciddi bir bütçe performansı ortaya koyan 16 yıllık iktidar döneminde bu süreç daha somut bir mali plan dahilinde, yazılı bir plan dahilinde çok daha güçlü bir disipline kavuşacak. Özelleştirmeyle değil, sürdürülebilir, tüm paydaşlarla büyüyen ekonominin üreten bir formata bürünmesiyle bu ortaya konacak. Bütçeniz ne kadar disiplinli olursa, bankaların kapısına o kadar az gidersiniz. 

-Sıkı para ve mali politikadan bahsediyoruz. Ve bunların koordinasyon açısından da çok daha etkin yürütülmesini sağlayacağız. Para ve maliye politikası açısından çok daha sıkı ve koordineli bir süreç olacak. 

-Yapısal reformlar konusunda bakanlıkta şu anda yoğun bir çalışma yürüten bir ekibimiz var, süreci hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Yapısal dönüşümle bu meydan okumaya karşı ayakta kalabileceğiz. 

-Yaklaşımımızın 4 ane sacayağı var, ben bunu 3+1 olarak tanımlıyorum. Ekonomik dengelenme dediğimiz bir süreçten bahsediyoruz. Cari harcama kaynaklı büyüme yerine, önümüzdeki 1-2 yıl içinde çok daha etkin bir şekilde süreci yöneteceğiz. Soft landing noktasında 1018 ve 2019 yıllarında gerçekleşecek ekonomik dengelenme dediğimiz bir süreç yaşayacağız. 2018-2019 yılında Türkiye sağlıklı, sürdürülebilir büyüme dediğimiz ikinci faza geçecek. Daha adaletli bir paylaşım politikasıyla da üçüncü faza taşıyacağız. Gerçek manasıyla başarıya ulaşması için nitelikli insan gücü ve güçlü topluma dönüşüm politikalarımızla taşınacak. 

-Birinci sacayağı enflasyonla güçlü mücadele olacak. Mali disiplin özelinde demin de bahsettiğim çerçevede çok daha sıkı bir bakanlık göreceğiz. Üçüncüsü, cari açığın düşürülmesi. Herkesin hayali. Stratejik temellerin atıldığı çok önemli bir dönem olacak. Kamuda borçlanmalarda kaynak çeşitliliği sağlayacağız. Tasarruf ve verimlilik artırılacak. Yıl sonu rakamlarında göreceksiniz. Bakanlarımız özel sektörden geldiği için daha etkin bakıyorlar. Sektörlerinde çok başarılı arkadaşlar. 

-Yeni dönem sağlıklı ve sürdürülebilir büyümenin sağlanmasının elzem olduğu bir süreç. Hem enflasyonla mücadele hem de sağlıklı büyüme. Büyümenin iki tane p'si var diyorlar: Nüfus ve üretim. Üretim odaklı büyümeyi destekleyecek şekilde dönüşürse Türkiye'yi kimse tutamaz. Eşgüdüm içerisinde yürüteceğimiz, 2019 sonrasında hayata geçireceğimiz bu sistemi stratejik büyüme alanlarını tespit ederek ortaya koyacağız. Küresel anlamda katma değeri yüksek ve teknolojik ürün üretimini ortaya koyacak sektörler. 

-OVP, 61'i çizip 62'yi yazalım OVP'si olmayacak. TOBB var, TÜSİAD var, MÜSİAD var. Ekonomistler var. Herkesin kendi alanında yapılması gerekenleri belirlediği... Bakanlığımızın koordinasyonunda her bir bakanlığın da üzerinde yük ve sorumluluklarının takip edildiği çok etkin bir program olacak. Cari dengeyi olumlu etkileyecek sektörlerin önceliklendirildiği bir süreç olacak. 

-Sadeleştireceğimiz ve vergi sistemi noktasında yeni, güçlü bir dönüşüm süreci başlayacak. Maliyede çok daha yoğun bir kavga dövüş olacak. Aynı hızla koşmayı hedef gören ekiple birlikte hem içeriden hem dışarıdan bu değişimi çok daha etkin şekilde ortaya koyacak. 


<< Önceki Haber Albayrak: Ekonomideki mevcut tablo mantıkla açıklanabilecek... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER