'Mavi Marmara' gemisine yönelik saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları, aralarında olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de bulunduğu 4 sanık hakkında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 26 Mayıs 2014'te çıkarılan kırmızı bülten kararını interpole göndermediği gerekçesiyle Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri hakkında, "Görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla savcılığa şikayette bulundu.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan "Mavi Marmara mağdurları" suç duyurusu öncesi konuya ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklama, Mavi Marmara Gemisi'ne İsrail askerlerince düzenlenen saldırı sonucu hayatını kaybeden Çetin Topçuoğlu'nun eşi Çiğdem Topçuoğlu tarafından yapıldı.
"BİLİNÇLİ YA DA BİLİNÇSİZ OLARAK ENGELLER ÇIKARILDIĞINI GÖRMEKTEYİZ"
Sözlerine başlamadan önce Cumhurbaşkanı ve Başbakanının kendilerine vermiş olduğu sözü çok iyi bildiklerini, ancak Cumhurbaşkanına ve Başbakana rağmen bazı işlemlerin yerine getirilmediğini söyleyerek, "Bu davada yaşanan çeşitli sıkıntılara ve engellere rağmen 26 Mayıs 2014 tarihli duruşmada verilen yakalama kararları, eşlerini, evlatlarını kaybeden bizler açısından adaletin tesis edilmesi yolunda önemli bir adımdı. Ancak gelinen noktada bu kararların üzerinden geçen 15 aylık uzun süreye rağmen kararların gereğinin yerine getirilmemiş olduğunu, kendi devletimizin adli ve idari makamları tarafından bilinçli ya da bilinçsiz olarak engeller çıkarıldığını görmekteyiz" dedi.
"HANGİ DAVADA GÖRÜLMÜŞTÜR Kİ KIRMIZI BÜLTEN KARARI DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NA SORULSUN?"
Topçuoğlu, "O katiller kırmızı bülten ile aranması gerekirken hala serbest bir şekilde istedikleri yere gidebilmekteler. Belki ülkemize bile gelmekteler" diye konuştu.
Kırmızı bülten kararının Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı yetkilileri tarafından engellendiğini ileri süren Topçuoğlu, "Hangi davada görülmüştür ki kırmızı bülten kararı Dışişleri Bakanlığı'na sorulsun? Velev ki soruldu, nerede görülmüştür ki Dışişleri Bakanlığı 10 vatandaşının katili sanıklarla ilgili kırmızı bülten kararını engellesin?" ifadesini kullandı.
"BÜLENT ARINÇ, SENDE BİR ERKEK OLARAK SUSMASINI BİL"
Olay tarihinde Bülent Arınç'ın Başbakan'a vekalet ettiğini ve katıldığı bir televizyon programında İHH'yı eleştirdiğini hatırlatan Topçuoğlu, "Geçenlerde çok üzücü açıklamalarda bulundu. Şunu söyleyeyim biz şehit aileleri olarak, hiç kimsenin aklına muhtaç değiliz. Allahu teala bize akıl vermiştir. Bizleri hiçbir güç, hiçbir kurum yönlendirmemektedir. Bunu buradan kendisine iletirken, 'Beyefendi, sen de bir erkek olarak lütfen susmasını bil' ifadesinde bulundu.
DİLEKÇEDEN...
Yapılan açıklamanın ardından topluluk İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek, suç duyurusunda bulundu. Dilekçede şu ifadelere yer verildi; "İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Mart 2015 tarihli duruşmada verdiği ara karar gereğince İnterpol'e gönderilmesi gereken tutuklama müzakerelerinin akıbetini Adalet Bakanlığı'na sormuştur. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından verilen cevapta, 'konuyla ilgili değerlendirmenin halen devam etmekte olduğu' ifade edilmiştir. Oysa, Bakanlık, burada mahkemenin verdiği kararı yerine getirmek için postacı işleviyle görevli olan bir makamdır. Mahkemenin kararını değerlendirmesi, yorumda bulunması, eleştirmesi söz konusu değildir."
"ADALET VE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI YETKİLİLERİ HAKKINDA..."
11 müştekinin yer aldığı dilekçede, 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen yakalama kararını yerine getirmeyen Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile savcılık tarafından tespit edilecek sorumlular hakkında "Görevi kötüye kullanma" suçundan dava açılıp cezalandırılmaları talep edildi.
DHA